Osmanlı Devleti’nde Tanzimat dönemiyle birlikte zindandan hapishaneye dönüşüm süreci başlamıştır. Bu bağlamda Tanzimat ve Sultan II.Abdülhamit dönemlerini, hapishanelerin kuruluş süreci olarak kabul edebiliriz. II. Meşrutiyet Dönemi ise hapishanelerin üzerinde en çok durulduğu dönemdir. Nitekim II. Meşrutiyet Dönemi’nde, hem hapishanelerin ıslah faaliyetlerine hız verilmiş, hem de hapishanedeki mahkûmların çalıştırılması konusu üzerinde titizlikle durulmuştur. Bu süreçte devletin merkez hapishanesi konumunda olan İstanbul Hapishanesi, Osmanlı hapishanelerinde yapılacak olan üretimin merkezi olarak kabul edilmiştir. Nitekim çok kısa bir süre içerisinde hapishanede gerekli imalathaneler kurularak, üretime geçilmiştir. Bu suretle hem mahkûmlar çalıştırılarak üretici haline getirilmiş hem de hapishaneler gelir elde etmeye başlamıştır.
A transformation from dungeon to house of correction started during the Tanzimat Reform Era in the Ottoman Empire. The Tanzimat Reform Era and the time of Sultan Abdulhamit can be seen as a period of construction for prisons in the context of this transformation. There was a rise in the importance given to prisons in the era of constitutional monarchy in particular when changes in prisons were carried out and prisoners began to do work. As Istanbul Prison was at the center of the Ottoman Empire, it was chosen as the center for these production activities. In order for production to start, workshops were opened. Two advantages were achieved by these production activities. One advantage was that these activities helped prisoners to work and produce something, and they also helped the government to earn income from prisons.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 34 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi