Yazılı tahliye taahhüdü, 6570 sayılı kanunun 7/1 maddesi a
bendinde düzenleme altına alınmıştır. Bu hükme göre, bir tahliye taahhüdünün
etkisi, taahhütte belirtilen günde kira sözleşmesinin sona ermesi anlamına
gelmemektedir. Zira bu sebeple açılan tahliye davası, kiralananın geri
verilmesini hedeflemekten ziyade kira sözleşmesini sona erdirmeye yönelik bulunmaktadır.
Kira sözleşmesinin sona erdirilmesi, kiralayanın sulh hukuk mahkemesinde
açacağı bir tahliye davası ile veya icra takibi yoluyla gerçekleştirilmektedir.
Bir kira ilişkisinde kanun kiralayanlara sınırlı tahliye
imkânı tanımıştır. Buna rağmen kiralayanlar belli bir süre sonra yüksek kira
bedeli karşılığında yeniden kira sözleşmesi yapmak isterler. Burada 6570 sayılı
Kanunun 7/1, a maddesinin kötüye kullanılması söz konusudur. Bunun engellenmesi
için bir takım yeni kanuni düzenlemelerin yapılaması kaçınılmazdır. Bunun için
ispat hukuku açısından zorluk çeken kiracıların korunması amacıyla tahliye
taahhütlerinin resmi biçimde düzenlenmesi imkânını sağlaması gereklidir.
Böylece kira sözleşmesiyle tarih uygunluğunun gözetilmesi gerekmektedir. Bunun
yanında kiracıların etkin biçimde korunması için Avrupa’da yaygın şekilde
kullanılan Resmi Kira Ofisleri gibi kurumlar oluşturulmalıdır.
Subjects | Law in Context |
---|---|
Journal Section | ÖZEL HUKUK |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 |