Immovable property sales are subject of judicial decisions in many aspects. Many problems arise during the establishment of a real estate sales contract and after the establishment of this contract. One of these problems is that the promissed dept arising by contract or advertisement etc. is not properly performed (bad performance). The cases where the debt is not properly executed vary. Two of these cases are deficient performance and incomplete performance. The defective performance is specifically regulated in the Turkish Law of Obligations No. 6098 and in the Consumer Protection Law No. 4077 and in the Consumer Protection Law No. 6502. In some of the previous Supreme Court's decisions, incomplete performance cases were evaluated as deficient performance cases and wrong decisions were established. Evaluation of incomplete performance as deficient performance has consequences against the consumer. This situation is also against the spirit of the Consumer Law. However, the Supreme Court turned this wrong in its recent decisions.
Supreme Court Deficient Performance Liability Of Deficiency İncomplete Performance Prescription
Taşınmaz mal satışları birçok açıdan yargı kararlarına konu olmaktadır. Gerek taşınmaz mal satış sözleşmesi kurulurken gerekse bu sözleşmenin kurulmasından sonra birçok sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlardan biri de, sözleşmeden yahut reklam vb. vasıtalarla vaat edilmesi sebebiyle doğan borcun gereği gibi ifa edilmemesidir (kötü ifa). Borcun gereği gibi ifa edilmemesi hâlleri çeşitlilik göstermektedir. Bu hâllerden ikisi ayıplı ifa ile eksik ifa halidir. Ayıplı ifa, özel olarak hem 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda hem de gerek 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da gerekse 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Eski tarihli Yargıtay kararlarının bir kısmında, eksik ifa halleri ayıplı ifa hâli olarak değerlendirilmiş ve yanlış kararlar tesis edilmiştir. Eksik ifanın ayıplı ifa olarak değerlendirilmesi tüketici aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum Tüketici Kanunu’nun ruhuna da aykırıdır. Ancak Yargıtay, yakın tarihli kararlarında bu yanlıştan dönmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | KARAR İNCELEMELERİ |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2021 |
Acceptance Date | February 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |