Türk Medeni Kanunu’nun 194. Maddesinin emredici hükmü gereğince eşlerden herhangi biri aile konutunu ilgilendiren bir hukuki işlem yapmak istediğinde yapılacak bu işlemin geçerli olması için diğer eşin bu işleme ilişkin açık rızasının alınması gerekmektedir. Böyle bir rızanın şart koşulmasının sebebi eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutunun korunmasıdır. İngiliz Hukuku’nda da aynı koruma equity (hakkaniyet) hukuku çıkışlı bir doktrin olan haksız etki doktrini yoluyla sağlanır. İngiliz mahkemeleri bu doktrini uygularken aile konutunu esas alan hukuki işlemlerin tarafı olan herkesi değerlendirmeye almış ve bunlar arasındaki dengeyi sağlama amacıyla tarafların uymasını ve takip etmesini istediği bir takım kurallar geliştirmiştir. Bu kurallar işlemin tarafı olmayan eşi, diğer eşin uygulayabileceği haksız etkiden korumayı amaçladığından eşten alınacak rızanın eşin kendi hür iradesinin sonucu olduğuna emin olmak için neler yapılması gerektiğini belirler ve taraflara bunlara uyulması yükümünü yükler. İşbu makale de madde 194 ile amaçlanan korumanın daha da pekiştirilmesi için İngiliz Hukuku’nda uygulanan kuralların Türk Hukuku’nda uygulanabilirliğini araştırmaktır.
Article 194 of Turkish Civil Code establishes the mandatory rule that when either of the spouses enters into transaction considering the matrimonial home, it should obtain the other spouse’s express consent for this transaction to be valid. This consent is required for the protection of matrimonial home as it is the property where spouses reside and live in together. The same protection is also provided under English law by the equity based undue influence doctrine. In applying this doctrine, English courts considered the balance between the parties of the transaction that regards matrimonial home accordingly set of principles are established in by the House of Lords in Royal Bank of Scotland v Etridge for parties to follow in order to strike this balance and to protect the spouse against the prospect of other spouse’s undue influence. Principally, these principles aim to make sure that the consent is given by exercising free will. In the light of these, this paper will seek an answer to the question: whether common law-like principles should be introduced into Turkish law for the purpose of ensuring the protection of the parties as well as the matrimonial home?
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2020 |
Acceptance Date | July 27, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |