Crack or crack-like discontinuities is an important phenomenon that causes damage in
many engineering structures. The most important thing to overcome such formations are to take fatigue
into consideration during the design procedure and the manufacturing process that could help avoiding
the formation of cracks due to the detail and workmanship. It is also required to be examined
periodically throughout the service life of the structure. However, the formation of cracks or crack-like
discontinuities are inevitable. Taking into consideration of Their presence in terms of brittle fracture and
fatigue is under the responsibility of engineers. By completing the rail line between the years 1856 -1866
Izmir- Aydın, 1865 Izmir Turgutlu-Afyon, 1873 Haydarpasa-Izmit, 1888 Istanbul-Edirne-Kırklareli-
Alpullu, Turkey come across with the riveted steel railway bridges. Considering construction years
these are the bridges who are over 100 years old and are subjected to constant dynamic loads. As a
result, it is a necessity to determine the level of fatigue damage in this type of bridges, not by doing
analytical studies but also by testing full-scale riveted bridge members and their connections. It is
obvious, he presence of a fatigue laboratory to test and research group has gained experience in this
regard is very important. In this study, started riveted steel railway bridges’ member tests in the country and fatigue life
prediction will be described in measure experiments done at Haslab full scale fatigue test laboratuvary.
Çatlak veya çatlak benzeri süreksizlikler birçok mühendislik yapısında hasara neden olan önemli
bir olgudur. Bu çatlakların oluşmaması için izlenecek yollardan en önemlisi boyutlandırma sırasında
yorulma ile ilgili etkileri göz önüne almak, imalat sırasında da çatlak oluşumuna neden olabilecek detay
ve işçilik hatalarından kaçınmaktır. Ayrıca servis hayatı boyunca periyodik olarak yapının muayene
edilmesi de gerekmektedir. Buna rağmen, çatlak veya çatlak benzeri süreksizliklerin oluşumu
kaçınılmazdır. Bunların varlığını gevrek kırılma ve yorulma açısından değerlendirmek, mühendislerin
sorumluluğundadır.1856 -1866 yılları arasında İzmir Aydın, 1865 yılında İzmir Turgutlu-Afyon, 1873
Haydarpaşa-İzmit, 1888 İstanbul-Edirne, Kırklareli-Alpullu hatlarının yapılmasıyla Türkiye perçinli
çelik demiryolu köprüleri ile tanışmıştır. Yapım yılları dikkate alındığında bu köprülerin 100 yaşının
üzerinde olduğu, sürekli dinamik yüklere maruz kaldığı ve bunların neticesinde bu tip köprülerde
yorulma probleminin ne seviyede olduğunun belirlenmesi ve gerekmesi durumunda önlemler alınması
kaçınılmazdır. Bunun için gerekli nümerik yöntemlerin varlığı yanında gerçek boyutlu köprü eleman ve
birleşimlerini test edebilecek bir yorulma laboratuvarının ve bu konuda tecrübe kazanmış bir araştırma
grubunun varlığı da çok önemlidir. Bu çalışmada, ülkemizdeki perçinli çelik demiryolu köprüleri için
başlatılan yorulma deneyleri ve ömür tayin yöntemi anlatılacak ve bu çalışmanın üzerine yapılması
gerekli çalışmalar hakkındaki fikirler paylaşılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 4 Sayı: 4 |