Tarih boyunca Anadolu’da şehirleri, stratejik yerleri korumak ve yol güvenliğini sağlamak için askeri yapılar inşa edilmiştir. Roma ve Bizans döneminde doğudan gelen Pers ve İslam ordularının taarruzuna karşı pek çok kale yapılmıştır. Akdeniz bölgesinin Kudüs’e giden hac yolu üzerinde yer alması, senede birkaç kere ürün alınabilen verimli topraklara sahip olması ve Anadolu’nun içlerine bağlantının buradan geçen yol hatlarıyla sağlanması ayrıca başta Kıbrıs olmak üzere Mısır ve büyük denizlere açılan güvenli limanlarının bulunması bölgenin farklı devletlerce mücadelesine sebep olmuştur. Buradaki yol hatlarının güvenliğini sağlamak için de İlk çağdan itibaren savunma yapıları buralarda önem kazanmıştır. Özellikle Bizans İmparatorluğu, İslam saldırılarını Emevi ve Abbasi önlemek için sınır boyları tahkim etmiş, kavşak noktalara kaleler kurmuş ve ileri karakol olarak tasarlanmış savunma yapıları inşa etmiştir. Dağlık Kilikya’ya yerleşen Ermeniler burada prenslikler oluşturmuştur. Elbistan savaşından 1277 sonra bölgede Memlüklü hâkimiyetinin ağırlık kazanması Kilikya Ermeni Krallığını olumsuz etkilemiştir. 1375 yılında Memlüklerin Sis’i Kozan ele geçirmesiyle bu krallık son bulmuş ve bundan sonra bölgede Memlüklere bağlı Ramazanoğlu Beyliği varlığını sürdürmüştür. Memlüklü Devleti bölgenin güvenliğini sağlamak için başta Kozan olmak üzere kaleler inşa etmiş ve var olan pek çok kale bu dönemde tamir edilmiş ya da yenilenmiştir. Orta Toroslarda yer alan, günümüzde Mersin il sınırı içerisindeki Sinap kaleleri de bu özelliği gösteren savunma yapılarıdır. Mersin’in Çamlıyayla ilçesi ve Çandır köyü yakınında, Tarsus-Ulukışla arasındaki kuzey yol güzergâhında inşa edilen Sinap kaleleri sınırda, düşman hücumlarını önlemek amacıyla inşa edilmiş garnizon kaleleridir. Garnizon kaleleri sınır hattını, yol güzergâhlarını ya da stratejik öneme sahip bir beldeyi korumak için inşa edilmiş askeri yapılardır. Araştırma ve incelememiz sonunda Anadolu’da bugüne kadar varlığını bildiğimiz tek ikiz kale olma vasfına sahip olan Sinap kaleleri ele alınmıştır. Çalışmamızda, Türkiye’nin bu tek ikiz kalesi malzeme, teknik, süsleme açısından değerlendirilmiş ve aynı çağdaki diğer kalelerle karşılaştırılarak kalelerin dönemlemesi yapılmıştır. Böylece; Ortaçağın bu önemli ikiz kalesinin Memlüklü döneminde yenilenerek kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır.
Military structures have been built to protect cities and strategic locations and to ensure the road safety in Anatolia throughout the history. Many castles have been built against the attack of Persian and Islamic armies from the east during the Roman and Byzantine periods. There are couple of reasons that many states struggled for the region: it was located on the Hajj route of the Mediterranean region to Jerusalem, had fertile lands that can be harvested several times in a year, provided the connection to the interiors of Anatolia through road lines, and had safe harbors opening to Cyprus, Egypt, and big seas. Defensive structures have gained importance there since the first age to ensure the safety of the road lines. The Byzantine Empire, in particular, fortified the borderlines, built the castles at intersections and defensive structures designed as outposts to prevent Islamic attacks form Umayyads and Abbasids. The Armenians who settled in the Mountainous Cilicia established the principalities in the region. After the Elbistan War 1277 , the dominance of the Mamluk Empire gained weight in the region and had a negative impact on the Armenian Kingdom of Cilicia. When the Mamluks conquered Sis Kozan in 1375, the Kingdom came to an end, and after that time, the Ramazanoglu Principality of the Mamluks started to exist in the region. The Mamluk Empire built castles, especially the Kozan Castle, and many existing castles were repaired or renovated during this period in order to ensure the security of the region. The Sinap Castles, which are located in the Central Taurus within the boundaries of Mersin today, are defensive structures showing this feature. The Sinap Castles, which are built on the northern road between Tarsus and Ulukışla near Çamlıyayla district and Çandır village of Mersin, are the post castles to prevent enemy attacks. The post castles are military structures built to protect the borderline, road routes or a strategically important town. In this study, The Sinap Castles, which qualify as the only twin castles of the Anatolia known until now according to our research, are discussed. These unique twin castles of Turkey have been evaluated in terms of the material, technique and decoration and the periodization of the castles has been made by comparing with the other castles of the same age. So; it is found out that these important twin castles of the Middle Age are renovated during the Mamluk period and used
Sinap Castle Fortification Memluks Armenian Cilicia Middle Age
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 44 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License