With the advancement of technology, it has been observed that communities around the world have started to resemble each other. Similar emotions, products, and relationships have become more common worldwide. As a consequence of these developments, globalization has been a subject of debate in the literature on international relations since the early 1980s.In this context, the methods used by states in their relations with each other have also undergone changes and developments over time, despite International Relations being based on the nation-state. It is an undeniable fact that globalization has both smoothed and intensified nationalist sentiments.
The debate over whether continuity or change should be prioritized in International Relations as a result of globalization is ubiquitous in scholarly circles. Actors in international arena have often taken a cautious approach when it comes to changes in the methods, they apply in regulating their relationships. Therefore, the notion of "continuity is essential in the state" is another topic of debate in literature on international relations. Do mechanisms that hold power desire continuity or change, or can both be used together, albeit with different methods? These are the questions that scholars are trying to find answers to. Diplomacy, one of the concepts of International Relations, has undergone changes with the impact of globalization.
This study examines whether globalization will result in major or minor changes in international relations. In other words, the study discusses whether continuity or change will be permanent in international relations.
Teknolojinin gelişimiyle küresel olarak toplulukların birbirleriyle benzeşmeye başladığı görülmüştür. Bu benzeşmelerin bir sonucu olarak ortak duygular, ortak ürünler, ortak ilişkiler artış göstermiştir. Bu gelişmelerin sonucunda küreselleşme 1980’lerin başından beri literatürde tartışılan kavramlardan biri haline gelmiştir. Bu bağlamda devletlerin de zamanla birbirleriyle olan ilişkilerinde kullandıkları yöntemler değişime ve gelişime uğramıştır. Uluslararası İlişkiler ulus devlet temelinde işlese de küreselleşmenin milliyetçi duygularını hem törpülediği hem de köpürttüğü yadsınamaz bir gerçek haline gelmiştir.
Küreselleşme sonucunda Uluslararası İlişkilerde değişimin mi yoksa sürekliliğin mi öncelenmesi gerektiği tartışmaları karşımıza çıkmaktadır. Aktörler, ilişkilerini düzenlerken uyguladıkları yöntemlerdeki değişimlere, çoğu zaman tedbirli bir tutum takınmışlardır. Dolayısıyla “Devlette süreklilik esastır” anlayışı uluslararası ilişkilerde geçerliliğini ne kadar koruyabilir başka bir tartışma konusudur. Gücü elinde bulunduran mekanizmalar sürekliliği mi değişimi mi istemektedir, yoksa her ikisi de farklı metotlarla da olsa birlikte kullanılabilir mi? Gibi sorulara bilim insanları cevap bulmaya çalışmaktadır.
Uluslararası İlişkilerin kavramlarından biri olan diplomasi de küreselleşmenin etkisiyle değişime uğramıştır. Konferanslar, ikili görüşmeler teknolojiden faydalanılarak görüntülü haberleşme uygulamaları üzerinden daha sık ve yoğun yapılmaya başlanmıştır. Zaman ve mekân kavramının giderek ortadan kalktığı, mesafelerin kısaldığı, hemen her türlü bilgiye hızlıca ulaşılabildiği günümüzde bu avantajlar küreselleşmenin sınırsız bir dünya sunduğunu iddialarını gündeme getirmiştir.
Bu çalışmada da tüm bu gelişmelerin sonucu olarak uluslararası ilişkilerde değişimin minör mü olacağı yoksa küreselleşmenin uluslararası ilişkilerde majör değişiklilere yol açıp açmayacağı incelenmiştir. Başka bir ifadeyle uluslararası ilişkilerde sürekliliğin mi yoksa değişimin mi kalıcı olacağı tartışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations Theories |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2023 |
Submission Date | April 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 51 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License