Hayvan refahına olan duyarlılığın sorgulanması ve hayvanların ahlaki statülerinin olup olmadığı meselesi 20. yüzyılda ilk olarak Batı düşünce geleneğinde tartışılmaya başlamış ve günden güne artan etkisiyle geniş kitlelere yayılmıştır. Peter Singer, Tom Regan, Gray Francione ve Richard Ryder gibi düşünürler bu hareketin önde gelen isimlerindendir. Ancak, 20. yüzyıldan önce batı düşüncesinde hayvan haklarına yönelik tartışmalar oldukça farklı bir boyutta ilerlemiştir. Örneğin 17. yüzyıl filozoflarından olan Descartes’ın felsefesinde hayvanlar zihin/ruh/bilinç sahibi olmayan birer makinedir. Bu anlamda hayvanların düşünme ve hissetme yetileri yoktur dolayısıyla acı ya da haz gibi hislere de sahip değillerdir. Hal böyleyken, makineden hiçbir farkı olmayan hayvanlara karşı ahlaki yükümlülüğümüz olduğunu düşünmek, duvar saatine karşı ahlaki yükümlülüğümüz olduğunu düşünmek kadar saçmadır. Bu yazı, spesifik olarak, 17. yüzyıl filozoflarından Descartes’ın hayvanların ahlaki statüsüne yönelik görüşlerini, bunların altında yatan sebepleri ve son olarak da hayvan hakları savunucularının Descartes’a yönelttiği itirazları ele alma ve değerlendirme amacı gütmektedir.
Questioning sensitivity to animal welfare and the issue of whether animals have a moral status began to be discussed in the Western philosophy in the 20th century and widely spread with its increasing influence day by day. Peter Singer, Tom Regan, Gray Francione and Richard Ryder are the leading advocates of this movement. However, before the 20th century, discussions on animal rights in western thought progressed in a quite different dimension. For example, in Descartes' philosophy, animals are machines that do not have mind/soul/consciousness. In this sense, animals do not have the ability to think or feel, so they do not have feelings such as pain or pleasure. Nevertheless, it would be as absurd to think that we have a moral obligation to animals, which are no different from machines, as to think that we have a moral obligation to a wall clock. This article specifically aims to discuss and evaluate Descartes' views on the moral status of animals in the 17th century, their underlying reasons, and finally the responses of animal rights advocates to Descartes.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | April 30, 2024 |
Acceptance Date | November 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 55 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License