Discussions about free trade and protectionism have emerged again with the
2008 global crisis occurrence. Developed and developing countries have begun to restrict
import or implement various policies to make their local sectors stronger. Difference of
protectionism measures after 2008 crisis is intense usage of non-tariff barriers rather than
tariffs. While developed economies use mostly incentives and subsidies because of their
financial stability, developed economies who are not able to effort such measures have
begun to use technical barriers, quotas or tariffs which are policy instruments that
decrease imports. 3314 measures that directly affect foreign trade negatively had imposed
by countries during September 2008-November 2014. This situation strengths the
retaliation possibilities like it was after 1929 crisis, complicate the efforts of the WTO to
liberalize foreign trade and leads to debates on WTO’s efficiency. Countries impose
technical barriers to trade or in other words invisible barriers very easily because of
difficulties about detection those barriers and collecting data. On the other hand some
international agreements established in the form of World Trade Organization leads up to
widening of new protectionism implications.
2008 küresel krizinin ortaya çıkmasıyla birlikte serbest ticaret ve korumacılık üzerindeki tartışmalar yeniden ortaya çıkmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler krizin kendi ekonomileri üzerinde oluşturduğu negatif etkilerden kurtulmak amacıyla ithalatı kısıtlamaya ya da kendi yerel sektörlerini daha güçlü yapabilmek için çeşitli politikaları uygulamaya başladılar. 2008 krizi sonrası korumacılık uygulamalarının farkı ise tarifeler yerine tarife dışı araçların daha yoğun biçimde kullanılmasıdır. Gelişmiş ekonomiler finansal yeterlilikleri nedeniyle daha çok teşvik ve sübvansiyon uygulamalarına ağırlık verirken, bu tarz destekleri finanse edemeyecek durumda olan gelişmekte olan ekonomiler ise teknik engeller, kotalar ya da tarifeler gibi ithalatı azaltan politikaları uygulamaya başladılar. 2008 Eylül-2014 Kasım aralığında toplam 3314 ticareti engelleyici etkisi net olan uygulamalar ülkeler tarafından devreye sokulmuştur. Bu durum 1929 krizi sonrasında olduğu gibi misilleme ihtimallerini güçlendirmekte; Dünya Ticaret Örgütü’nün ticareti serbestleştirme çalışmalarını zorlaştırmakta ve etkinliğinin tartışılmasına neden olmaktadır. Ticarette teknik engellerin ya da diğer bir ifadeyle görünmez engellerin gerek tespiti, gerekse bu engellere ilişkin verilerin toplanmasındaki güçlükler nedeniyle ülkeler bu uygulamalardan serbestçe yararlanmaktadırlar. Diğer taraftan Dünya Ticaret Örgütü bünyesindeki birtakım anlaşmaların yapısı da yeni korumacılık uygulamalarının yaygınlaşmasına zemin hazırlar niteliktedir.
Other ID | JA26FF29SK |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2015 |
Submission Date | December 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.