The end of the cold war brought about variation to the Soviet Union-dominated
undifferentiated foreign policies of the East European countries during the cold war era.
The change in the concept of security to include domestic threats as well as foreign threats
and the increase in the number and kind of actors that influence the making of foreign
policy made the understanding of the foreign policies of these countries more challenging.
This article evaluates the utility of existing international relations theories in
understanding these more complex processes of foreign policy making in the region.
More specifically, realism, liberalism, neo-liberal institutionalism and constructivism are
applied separately to explain the processes of foreign policy formation in the East
European countries
Soğuk savaş döneminin sona ermesi Doğu Avrupa ülkelerinin Sovyetler Birliği güdümündeki çeşitlilik göstermeyen dış politikalarında farklılasmayı da beraberinde getirmiştir. Güvenlik kavramının dış tehditlerin yanında iç tehditleri de kapsayacak şekilde genişlemesi, dış politika belirleme sürecini etkileyen aktörlerin sayısının ve türlerinin artması, bu ülkelerin dış politikalarının anlaşılmasının soğuk savaş dönemine göre daha karmaşık hale gelmesine yol açmıştır. Bu makale uluslararası ilişkiler kurumlarının daha kompleks hale gelen bu süreçleri ne ölçüde anlamaya yardım ettiğinin analizini yapmaktadır. Makalede Realizm, Liberalizm, Neoliberal Kurumsalcılık ve Yapısalcılık kuramları ayrı ayrı ele alınarak Doğu Avrupa ülkelerinin soğuk savaş sonrası dış politika belirleme süreçleri incelenmektedir.
Other ID | JA86ZU65DD |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2004 |
Submission Date | June 1, 2004 |
Published in Issue | Year 2004 Volume: 4 Issue: 7 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.