According to the Armistice of Mudanya, Refet Pasha, who was assigned to take over Thrace which Greece was going to evacuate on behalf of the Government of the Grand National Assembly of Turkey, arrived in Istanbul on October 19, 1922. The people of Istanbul, who have been under the actual occupation for about four years, welcomed Refet Pasha with great joy and enthusiasm. Refet Pasha announced to the Sultan and the representatives of the government, who greeted him, that the Government of the Grand National Assembly did not recognize a sultan and a government in Istanbul. In his speeches and interviews, he made important statements about the management style of the New Turkish state established in Anatolia. In these statements, he defined the system established in Anatolia as the sultanate-ı milliye (national reign) and argued that the established system was a parliamentary government system based on the union of forces, not similar to systems such as a republic or a constitutional monarchy, and that it was born out of Anatolia's own needs. Against these speeches of Refet Pasha, Lütfi Fikri Bey, who was the President of the Istanbul Bar Association, wrote a pamphlet and criticized his views. According to Lütfi Fikri, the most suitable system for Turkey was the constitutional system. After the publication of Lütfi Fikri Bey's pamphlet, discussions on what the regime in Turkey would be gained momentum. Meanwhile, on November 1, 1922, the sultanate and the caliphate were separated from each other by the decision of the Grand National Assembly of Turkey and the sultanate was abolished. After the abolition of the Sultanate, the discussions about the parliamentary government system implemented in Anatolia continued. In this context, various pamphlets were published against Lütfi Fikri Bey's pamphlet. At the same time, the issue was reflected in the press of the period. Discussions were generally carried out on the topics of constitutionalism, republic, separation of powers, unity of powers, national sovereignty, parliamentary government system.
National Sultanate union/separation of powers republic constitutionalism parliamentary government.
Mudanya Mütarekesi gereğince Yunanistan’ın boşaltacağı Trakya’yı Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adına teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa, 19 Ekim 1922’de İstanbul’a geldi. Yaklaşık dört yıldır fiili işgal altında bulunan İstanbul ahalisi, Refet Paşa’yı büyük bir sevinç ve coşku ile karşıladı. Refet Paşa, kendisini karşılayan Padişah ve hükümetin temsilcilerine, TBMM Hükümeti’nin İstanbul’da bir padişah ve hükümet tanımadığını açıkladı. Yaptığı konuşmalarda, verdiği röportajlarda Anadolu’da kurulan Yeni Türk devletinin yönetim biçimine yönelik önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalarda Anadolu’da kurulan sistemi saltanat-ı milliye olarak tanımlıyordu ve kurulan sistemin kuvvetler birliğine dayalı meclis hükümeti sistemi olduğunu cumhuriyet veya meşrutiyet gibi sistemlere benzemediğini, Anadolu’nun kendi ihtiyaçlarından doğduğunu savunuyordu. Refet Paşa’nın bu konuşmalarına karşı İstanbul Baro Başkanı Lütfi Fikri Bey bir risale yazarak onun görüşlerini eleştirdi. Lütfi Fikri’ye göre Türkiye’ye en uygun sistem meşrutiyet sistemiydi. Lütfi Fikri Bey’in risalesinin yayımlanmasından sonra Türkiye’deki rejimin ne olacağına dair tartışmalar hız kazandı. Bu arada 1 Kasım 1922’de TBMM kararıyla saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı ve saltanat kaldırıldı. Saltanatın kaldırılmasından sonra Anadolu’da uygulanan meclis hükümeti sistemi ile alakalı tartışmalar devam etti. Bu bağlamda Lütfi Fikri Bey’in risalesine karşı çeşitli risaleler yayımlandı. Aynı zamanda konu dönemin basınına da yansıdı. Tartışmalar genellikle meşrutiyet, cumhuriyet, kuvvetler ayrılığı, kuvvetler birliği, hâkimiyet-i milliye, meclis hükümeti sistemi konuları üzerinden yürütüldü.
Saltanat-ı milliye kuvvetler birliği/ayrılığı cumhuriyet meşrutiyet meclis hükümeti.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.