Oğuz Türkçesinin gelişim aşamasındaki tarihî safahatını değerlendirmek açısından mensur eserlerin önemi ayrı bir değer taşımaktadır. Mensur eserler gerek ses bilgisi gerek şekil bilgisi gerekse söz dizimi ve anlam bilimi açılarından incelemek için çok daha fazla ve çeşitli oranda malzeme temin eder. Emir Unsuru’l Maâlî Keykâvus bin İskender bin Kâbûs bin Veşmgir tarafından 1082 yılında yazılmış olan Kabusname Türkçeye pek çok kez tercüme edilmiştir. Mercümek Ahmed’in 1431/32 yılında yapmış olduğu çeviri Oğuz Türkçesinin en ekmel örneklerinden biridir. Nazmizade Murtaza 1705 yılında Mercümek Ahmed’in çevirisini zamanın diline uyarlayarak bir tür dil-içi aktarım örneği ortaya koymuştur. Nazmizâde bu çevirisini yaparken klâsik Osmanlı Türkçesinin üslubunu en iyi şekilde yansıtarak ağır bir dil kullanmış, zaman zaman da dönemin diline göre son derece sade bir üslup ortaya koymuştur. Nazmizâde çevirisinde Mercümek Ahmed’in çevirisine nazaran göze çarpan önemli farklılıklardan biri, birleşik fiillerin kullanım oranı ve şeklidir. Birleşik fiilerin kullanım oranının, doğu kaynaklı yabancı kelime oranının artışına binaen, 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar oldukça fazlalaştığı tahmin edilebilmektedir. Çalışmaya dâhil edilen bölümler içerisinde Mercümek Ahmed çevirisinde 121, Nazmizâde Murtaza çevirisinde 329 birleşik fiilin tespit edilmiş olması bu meselenin açıkça kanıtıdır. Bu çalışmamızda her iki çevirinin karşılıklı değerlendirilmesi esasında Oğuz Türkçesinde, Kabusname örneği çerçevesinde, ana yardımcı fiillerin kullanımının 15. yüzyıldan 18. yüzyıla nasıl bir değişim geçirdiğini ortaya koymaya çalışacağız.
Kâbusname birleşik fiil dil içi aktarım Nazmizâde Murtaza Mercümek Ahmed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.