Selçuklu tarihinde yirmi üç vezirin on altısı İran asıllıdır. Göçebe Türk boyları ile yerleşik halklar arasında bir denge kurması amaçlanan bu vezirler arasında en fazla bilineni Nizamülmülk’tür. Ancak bunlar arasında dokuz yıl Tuğrul Bey’e vezirlik yapan ve Selçukluların kurumsallaşmasında, din ve mezhep politikasının şekillenmesinde, Halifelik ile ilişkilerin kurulmasında çok önemli etkileri olan Amîdülmülk el-Kündürî, maalesef Nizamülmülk’ün gölgesinde kalmış, tarih önünde hak ettiği ilgiyi görememiştir. İranlı feodal asillerin bir temsilcisi olan Kündürî, İbrahim Yınal ve Kutalmış isyanlarının bastırılmasında oynadığı rolle ve Abbâsî Halifeliği ile Selçuklular arasındaki ilişkilerin geliştirilmesindeki etkisiyle temayüz etmektedir. Kündürî’nin vezirlik yıllarında Selçuklular, kuruluş devrinin sorunlarını geride bırakarak bir istikrar dönemine girmiştir. Kündürî Halifelik merkezinin mali bütçesini yeniden düzenlemiş, Büveyhîler döneminde harap hale gelmiş Adudi Hastanesi ve diğer kurumları restore ederek yeniden faaliyete geçirmiştir. Bu faaliyetlerinden dolayı Abbâsî halifesi tarafından kendisine “Seyyidu’l-vüzera” unvanı verilmiştir. Kündürî’nin Selçuklu tarihinde en dikkat çeken faaliyeti ise mezhep politikası ve mücadelesidir. Mutaassıp bir Mu’tezîli-Hanefî ve Şiî olan Kündürî, kendi mezhep taraftarlarını iktidara ve önemli mevkilere taşıdığı gibi özellikle Eş’arîler ile sert bir mücadeleye girmiştir. Siyaseten Kündürî’nin başını çektiği bu mezhep kavgası, geride bir literatür bırakmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 46 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.