ÖZET
Bu çalışma, kamusal alanlarda çekilen
gerçek kişilerin fotoğraflarına ilişkindir.
Çalışmanın kapsamına kamuya mal olmuş
kişilerin fotoğrafları, haber değeri taşıyan
fotoğraflar ve özel alanlarda çekilen fotoğraflar girmemektedir. Gerçek kişilerin
amatör veya profesyonel bir fotoğrafçı tarafından kamusal alanda fotoğraflanmasının kişisel verilerin korunmasına ilişkin özel
hukuk mevzuatı ışığında hukuki bir sorun
oluşturup oluşturmadığı çalışma kapsamında değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışmada öncelikle fotoğrafın kişisel veri ve özel
nitelikli kişisel veri niteliği, özellikle yüz tanıma teknolojileri karşısındaki durumu incelenmiştir. Yüz tanıma alanında kullanılan
yazılımlar, yüz ölçülerini kaydederek analiz
etmekte, karşılaştırmakta ve bir yüzü diğer
yüzlerden ayırt edebilmektedir. Bu nedenle
sokakta fotoğrafı çekilen herhangi bir kişinin kim olduğunun anlaşılmayacağı şeklinde bir yaklaşım günümüz teknolojik seviyesi karşısında artık kabul edilebilir değildir.
Çalışmada sokak fotoğrafçılığı açısından
pratikte karşılaşılabilecek değişik ihtimaller
çerçevesinde durum değerlendirilmiştir.
Çalışma neticesinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu** (KVKK) kapsamındaki istisnalara girmiyorsa, kamusal alanda belirli
bir kişiye odaklanmış, kişinin yüzünün belirgin şekilde görüleceği fotoğraflarda, fotoğrafı çekilecek kişinin önceden rızasının alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca
fotoğrafçının her durumda etik kurallara da
uyması gerektiği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 42 |