Türkçemizin bir çıkmaza sürüklendiğini kabul ediyorum, çıkmazda olduğunu değil. Bunu aşmanın yolları üzerinde durulması gerektiğini de hararetle savunuyorum. Çok dilliğin savunulduğu bir ülkede, anadilin değeri üzerine değerlemeler çok önem arz etmektedir. Bunun sorumluluğu da politikacılardan akademisyenlere ve okuma çabası içinde olan herkese aittir. Dil bir kimlik oluşturur ve bunu yaparken de, anlaşılırlığını, akıcılığını ve hoşlanma duygusunu bir arada tutarak yapar.
Dilin tarihsel serüvenini dönemlere ayırarak konuştuğumuzda, her bir dönemin önceki yazılı dili anlamıyor olması, dile yapılan müdahaleler midir? İnsanlığı rehavete götüren teknoloji dilin çıkamazlar yaşamasında nerede durmaktadır? Çeviri çalışmaları dilin çıkmazlarını aşmada katkı sağlayabilir mi? Dil bir ideal olarak bir medeniyet inşasında nasıl bir güce ve yeterliliğe sahiptir?
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 2, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 31-32 |