Hah, evet. Orası iyi. Şu iki mumu da yaktık mı ışığın daha bol olacak... İşte, oldu... Bol gölgeli bir r e - sim olacak... Kırk yılda bir geliyorsun çift- liğe, şansından trafoya yıldırım düşüyor, elektrik kesiliyor, jeneratör bozuluyor. Hiç dert değil canım kardeşim benim. (güler) Büyük eserler doğanın şahlandığı gecelerde, mum ışığında yapıldı. (güler, sonra tedirgin) Gülsüm... (resme dalmış) Evet? Bu sefer olacak değil mi? (dalgın) Ne canım? (duraksar) Diyorum ki bu sefer... (tamamlar) Annemin odasını açacaksın değil mi? Yapacak mısın bunu? ..... Gidiyorsun, Gülsüm. Ta Amerika’ya. Çift- liğe kim bilir bir daha ne zaman gelirsin. Artık... Buna gücüm yok Kemal, anlamıyor mu
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 |