Bu makale, İbn Arabî ve takipçilerinin yorumları ışığında Hz. İbrâhim’in Kur’ân’da anlatılan kıssasını
incelemektedir. Bilindiği üzere İbn Arabî, ünlü eseri Füṣuṣü’l-ḥikem’de, peygamberlerin ontolojik hakîkatlerini açıklamaktadır. İbn Arabî, Füṣuṣ’ta, Hz. İbrâhim’in halîl (yakın dost) vasfına ve Allah’ın sübûtî
sıfatlarıyla olan ilişkisine odaklanırken, İbrâhimî hakîkate dâir bilgiler de, Kur’ân’ın, İbrâhim Peygamber’in
mânevî yörüngesini tanımlama biçimlerinden hareketle anlaşılabilir hale gelir. Üç semâvî dinin (Yahudilik,
Hıristiyanlık ve İslam) merkez figürü olan bu peygamber, hem putları yıkmış hem de ilâhî birliğin (tevhîd)
kusursuz bir örneği olmuştur; ancak diğer yandan Hz. İbrâhim, gerçek dini, yaşamı, nûru, ilâhî isimlerin
hakîkatlerini ve aklı temsil eder.
This essay examines the Quranic narratives of Abraham as interpreted by Ibn al-ʿArabī and his followers.
Ibn al-ʿArabī was keen to identify the essential reality of the prophets in his famous work Fuṣūṣ al-ḥikam. While in the Fuṣūṣ, Ibn al-ʿArabī focuses on his epithet al-khalīl (intimate friend) and his relation
to the affirmative attributes of God, the Abrahamic reality is further gleaned from the ways in which the
Quran describes his spiritual trajectory. This central prophet of the three major world religions, Judaism,
Christianity, and Islam is at once an iconoclast and the paragon of divine unity (tawḥīd), but also represents
true religion, life, light, the divine names of origination and the intellect.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |