Simâtü’l-Halil, Halil İbrahim Sofrası, İbrahim Peygamberin bütün yolcula¬rı ağırlama ve karınlarını doyurma alışkanlığının bir gelenek halini aldığı yüzyıllar boyunca el-Halil kentinde bulunan fakir ve muhtaçlar ile hacılar, sufiler ve seyyahların ağırlandığı bir sofra idi. Halilürrahman Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Halil İbrahim Sofrası aynı zamanda da başta Hz. İbrahim olmak üzere pek çok peygamberin türbesi üzerine kurulmuş olan el-Halil Camiini de bünyesinde barındıran El-Halil Külliyesinin en önemli yapısı olarak külliyeye kendi adını vermiştir. Osmanlı fethi sonrası Osmanlı merkezi yönetiminin hac organizasyonu çerçevesinde önemi artarak devam eden simât için yeni vakıflar kurulmuş, bazı durumlarda vakıflardan tahsisatlar yapılmış veya vakıf kurucularının evlattan nesilleri kesildiğinde vakıf gelirlerinin yönlendirildiği mübarek mekânlardan olmuştur. Bölgeye hac mevsiminde gönderilen surre alayları ile hediyeler gönderilerek çeşitli ihsanlarda bulunulmuş, çalışanlarına tahsisatlar yapılmıştır.
Çalışma, Halilürrahman Vakfı külliyesi bünyesinde faaliyet gösteren imaretin, 18. yüzyılda etkinliğini ve bulunduğu coğrafya açısından önemini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Öncelikle Osmanlı algısında el-Halil kenti ve Haremü’l-Halil’in yeri hacıların ve seyyahların anlatılarına referansla kısaca incelenecektir. Sonrasında Simâtü’l-Halil tanımlanarak, sunulan hizmetler tanıtılacaktır. Çalışmanın üçüncü bölümünde imaretin 18. yüzyıldaki durumu imaretin muhasebe kayıtları, görevli atamaları, işleyişi ve yaşanan sıkıntılara ilişkin Dîvân-ı Hümâyun’dan gönderilen hükümlere referansla değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 40 Sayı: 69 |