750’lerde batı ve doğu yönlü gelişen İskandinav saldırıları, İsveçlileri (Ruslar) kadim Rus topraklarına yöneltmişti. Savaşçılığın yanı sıra epeyce hünerli tüccarlar olan İskandinavlar, bu yöndeki maharetlerini göstermek maksadıyla nehir yollarını sıkılıkla kullanmaya başlamışlardı. Ticaretin İtil (Volga) Nehri vasıtasıyla Hazar ve Arap topraklarına ulaşıyor olması, bu yöndeki istekleri daha da arttırmıştı. Ancak bir süre sonra İskandinavların, Doğu Slav boylarını hâkimiyetleri altında toplayarak teşkilatlı biçimde hareket etmeleri, en büyük kazancı ticaretten elde eden Hazarları tedirgin etmişti. Sert önlemlere başvuran Hazarlar sebebiyle rahatça hareket edemeyen Ruslar, Dinyeper (Özi) rotasını kullanmaya başlayarak dönemin en gözde ticaret merkezi olan Konstantinopolis ile doğrudan iletişime geçmişlerdi. Bu yeni ticaret arterinde münasebetlerin sıklaşması, kaçınılmaz olarak siyasi mücadeleleri de beraberinde getirmiş, Rusların Bizans’a saldırmaları neticesinde ilki 912 sonraki 945 senesinde akdedilen iki barış-ticari anlaşması tarihte yerini almıştı. Bu çalışmada her iki anlaşmaya dair detaylar ele alınmakla birlikte, Ruslar ve Bizans açısından siyasi ve ticari önemine değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 41 Sayı: 72 |