Birinci Dünya Savaşı başladığında Faik (Tonguç) Londra'da bir üniversite öğrencisiydi. Fransız ve
Alman arkadaşlar gibi Faik çok geç olmadan İstanbul'u ulaşmak için elinden geleni yaptı. Ona oldukça
çok uzak görünen kolordudaki dört aylık temel eğitimde yer almak için oldukça vatansever coşkulu ve hevesliydi. Faik, Kafkas Cephesi'ndeki görevine seçildiğinde olağanüstü bir şekilde onurlandı. Ancak
İd’in (Narman) küçük kasabasındaki savaşın sert gerçekleri ile karşı karşıya gelince, zafer hayalleri bir
anda sona erdi. Faik ve diğer yeni gelenler, 9 Mart 1915 günü şehir etrafında tüm kullanılabilir araziyi
kaplayan yüzlerce ceset tarafından karşılandı. Bunlar Sarıkamış’ta Rusların elinde orman yangını gibi
yayılan salgının yüz kızartıcı yenilgiden muzdarip bahtsız kurbanlarıydı. Donmuş toprağa binlerce
kabir kazmanın imkânsızlığından ötürü, ölü bedenler sadece kereste gibi yığılmıştı. Faik ölü
bedenlerle beslenerek canavarlara dönüşen sokak köpeklerini görünce daha da dehşete düştü
Journal Section | Tanıtımlar |
---|---|
Authors | |
Publication Date | January 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 1 |
Journal of History Critique