Osmanlı Devleti’nde suçluların kaldığı mekanlar olan zindan ve mahbesten hapishanelere doğru geçiş Tanzimat Döneminde gerçekleşmiştir. Ülkenin her tarafında inşa edilmesi ön görülen hapishaneler, Birinci Dünya Savaşı sırasında Müstakil Bolu Sancağının bütün kazalarında vardır. Vilayet ve sancaklarındaki hapishane oluşumları birbiriyle benzerlik göstermektedir. Erkek hapishaneleri hükümet konağının zemin katında ya da müştemilatı içerisinde bulunurken, kadınlar için haneler kiralanmıştır. Savaş döneminde yaşanan maddi sıkıntılar, Bolu Sancağındaki hapishanelerin ihtiyaçlarını giderme noktasında yerel yöneticilere zorluk çıkarmıştır. Birinci Dünya Savaşı yılları üretimin düştüğü, iş gücü eksikliğinin kendini ciddi şekilde hissettirdiği bir dönemdir. Üretimi arttırmak ve iş gücü açığını kapatmak için hükümlülerden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda Bolu Merkez Hapishanesi önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Ayrıca cephelerde görevlendirilmek üzere hükümlüler arasından askerliğe elverişli olanlar da belirlenmiştir. Olağanüstü şartlar içerisinde bulunulmasına rağmen hapishanelerin ıslahı için Alman uzmanların görevlendirilmesi, Osmanlı üst yöneticilerinin hapishanelere verdikleri önemi göstermektedir. Hapishanelerin mevcut durumlarının belirlenmesi, yapılacak düzenlemelere yol göstermesi amacıyla hapishane idaresinden “izahat varakası” adı verilen soruların cevaplandırılması istenmiştir. Bolu Sancağından gönderilen bilgilere göre hapishanelerin ciddi derecede eksiklikleri vardı. Eksiklikler belirlenmiş olsa da Osmanlı Devleti’nin savaştan yenik ayrılması, hapishanelerin ıslah çalışmalarını yarım bırakmıştır. Zira hapishanelerin ıslahında görev alan Almanlar, ülkeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Ayrıca hapishane idarecileri tarafından tutulan “yoklama cetvelleri” sayesinde hükümlü ve tutuklu sayıları ile suç türlerini belirlemek mümkün olmuştur. Dolayısıyla Birinci Dünya Savaşı yıllarında Bolu Sancağı dahilinde bulunan hapishanelerin mevcut durumu ve faaliyetlerini ele alan bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı ümit edilmektedir.
The criminals in the Ottoman Empire had been kept in dungeons until the Tanzimat Era; after this period the convicts started to be kept in prisons. New prisons that were planned to be established all over the country had already existed in all of the districts of Private Bolu Sanjak during the First World War. The formations of prisons in provinces and sanjaks had some similarities. Male prisons were either at the basement of the government office or in additional buildings while houses were rent for keeping female inmates. Financial difficulties throughout the war caused problems for local administrators in terms of meeting the needs of prisons in Bolu Sanjak. Production had dramatically decreased and the lack of manpower caused serious problems during the First World War. Prisoners were benefited for supporting the production process and filling the deficiency of manpower. Bolu central prison carried out a significant function in this process. Moreover, prisoners were evaluated and chosen for military service. German experts were employed for the improvement of prisons although the conditions of the era were extraordinarily harsh. This indicates that the administrators in the Ottoman Empire gave great importance to prisons. Prison management was required to answer some questions named “instruction documents” to determine the situation of prisons at that time and to plan what to do. According to the information sent from Bolu Sanjak, there were some serious deficiencies of the prisons. Although these necessities were determined, Ottoman Empire was defeated and the improvement of prisons couldn’t be completed as the German experts responsible for this duty had to leave the country. Thanks to “the attendance forms” prepared by the prison administrators, it is today possible to determine the number of convicts and the types of crimes. It is thus believed that this study which analyzes the situation and activities of prisons in Bolu Sanjak during the First World War will contribute to the literature.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2021 |
Submission Date | May 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 9 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır