Objective: In this study, we aimed to investigate the clinical features of children who received growth hormone (GH) treatment with a diagnosis of GH deficiency (GHD).
Material and Methods: The clinical features of children treated with GH treatment between 01.06.2013-31.12.2018 in a tertiary healthcare service were retrospectively analyzed. Children with isolated GHD and children with panhipopituitarism were compared.
Results: In total, 70 boys 118 children were included in the study. 78 (66.3%) of patients were treated with GH due to isoleted GHD, 14 (11.9%) due to bio-inactive GH syndrome, 9 (7.6%) due to panhypopituitarism, 6 (5.1%) due to GH neurosecretory dysfunction, 6 (5.1%) due to Turner syndrome and 5 (4.2%) due to off-label reasons.There were no significant diffrence between groups of isoleted GHD and panhipopituitarism regarding gender, age of diagnosis and oxological features at diagnosis. Serum IGF-1 SDS, IGFBP-3 SDS, TSH and pik GH response to klonidine test were lower in panhipopituitarism group (p=0.026, p=0.002, p=0.009 ve p=0.005, respectively). Significantly higher growth rates in the first 2 years in the patient with panhypopituitarism were determined (p<0.001 and p=0.005, respectively). A correlation was found between the growth rate in the first year and age of diagnosis, GH stimulation test responses, serum IGFBP-3 SDS and difference between chronologic age and bone age.
Conclusion: Patients with panhypopituitarism had more significant laboratory findings for GHD at admission and better GH treatment responses in follow-up compared to patients with isolated GHD.
Amaç: Bu çalışmada büyüme hormonu (BH) eksikliği tanısı ile BH tedavisi uygulanan çocukların klinik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bir üçüncü basamak sağlık merkezinde 01.06.2013-31.12.2018 tarihleri arasında BH tedavisi almış çocukların oksolojik, biyokimyasal, radyolojik bulguları ve tedavi yanıtları geriye dönük olarak incelendi. İzole büyüme hormon eksikliği (İBHE) ve panhipopitüitarizmli hasta grupları karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan 70’i erkek 118 hastanın 78’i (%66.3) İBHE, 14’ü (%11.9) biyoinaktif BH sendromu, 9’u (%7.6) panhipopitüitarizm, 6’sı (%5.1) BH nörosekretuar disfonksiyonu, 6’sı (%5.1) Turner sendromu, 5’i (%4.2) endikasyon dışı nedenler ile BH tedavisi almışlardı. İBHE ve panhipopitüarizmli çocuklar karşılaştırıldığında cinsiyet dağılımı, tanı yaşı ve başvuru oksolojik özellikleri açısından gruplar arasında bir fark saptanmadı. Panhipopituitarizmli çocuklarda serum IGF-1 SDS, IGFBP-3 SDS, TSH düzeyleri ve klonidin testinde zirve BH yanıtı daha düşük saptandı (sırası ile p=0.026, p=0.002, p=0.009 ve p=0.005). BH tedavisi ile uzama hızı panhipopitüitarizmli grupta ilk 2 yılda anlamlı olarak daha fazla saptandı (1. yıl p<0.001, 2. yıl p=0.005). Hastaların 1. yıl uzama hızı ile tanı yaşı, tanıda takvim yaşı kemik yaşı farkı, BH uyarı testi yanıtları ve IGFBP-3 SDS arasında korelasyon saptandı.
Sonuç: Panhipopitüitarizmli hastaların İBHE olanlara nazaran başvuruda BH eksiliği lehine laboratuvar bulgularının daha belirgin ve izlemde BH tedavi yanıtlarının daha iyi olduğu gözlendi.
Bu makale Doç. Dr. İhsan ESEN’ın danışmanlığında Dr. Serap KILIÇ tarafın yapılmış “Büyüme Hormonu Tedavisi Alan Çocuk Hastaların Klinik Özellikleri” isimli çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık tezinden türetilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Internal Diseases |
Journal Section | ORIGINAL ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 16, 2021 |
Submission Date | June 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 |