Amaç: Üretra travmaları, nadir karşılaşılan ve tedavi süreci oldukça zorlu bir travma türüdür. Çalışmamızda; travmaya bağlı üretra ve mesane boynu yaralanması olan olgularımız geriye dönük değerlendirilerek oluşan deneyimlerimizi literatür eşliğinde tartışmayı amaçladık.Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde 2009-2014 yılları arasında travmaya bağlı üretra ve mesane boynu yaralanması olan biri kız toplam 12 olgunun yaşı, cinsiyeti, travmanın oluş şekli, direkt kliniğimize başvurup vurmadığı, üretra yaralanmasının nerede olduğu, ek yaralanma olup olmadığı, yapılan cerrahi girişimler, tedavi sonuçları geriye dönük olarak değerlendirmeye alındı.Bulgular: Ortalama yaş 9.1±3.7yıldı (4-17). Sekiz olguda trafik kazası, iki olguda yüksekte düşme, bir olguda ateşli silah yaralanması, bir olguda iş aletine bağlı yaralanma sonrası üretra yaralanması saptandı. Yedi olguda posterior üretra, bir olguda mesane boynu, dört olguda anterior üretra yaralanması mevcuttu. Posterior üretra zedelenmesi olan olguların üçü ilk olarak bize başvurur iken dört olgu dış merkezde opere edilip gönderilmişti. Mesane boynu zedelenen olgu erken dönemde dış merkezde opere edilmiş, drenajın devam etmesi nedeni ile hastanemize gönderilmişti. Operasyonda mesane boynunun anterior yüzünde hasarlanma olduğu görülerek onarım yapıldı. Posterior üretra hasarı olan olguların üçü dış merkezde en az iki kez opere olmuş üretra striktürü gelişmiş olgulardı. Bu olguların ikisi reopere edilir iken birine internal üretrotomi ve dilatasyon ile kendinden işer hale getirildi. Direkt başvuran iki olgu endoskopik kataterizasyon ve dilatasyonla iyileştirilirken diğer olguda bukkal mukoza kullanılarak kendinden işer hale getirildi.Sonuç: Üretra travmaları nadir görülen ve tek bir merkezde yeterli deneyimin oluşmasına çoğu zaman imkan vermeyen bir travma türüdür. Çocuklarda penil üretra yaralanmalarının çoğu kataterizasyonla iyileşirken penil üretrada oluşan darlıkların tedavisinde rezeksiyon anastomoza gerek duyulabilir. Olguların çoğunda birden fazla girişim ve hastaya özel bir tedavi planı oluşturma gereği olsa da, bu çabaların sonucunda çocukların kontinan ve üretradan idrar yapar hale geldiklerini unutmamalıyız.
Objective: Urethral trauma is a very rare type of trauma with a difficult treatment process. In our study; we aimed to discuss the retrospective evaluation of our patients with traumatic injuries to the urethra and bladder neck with a literature review.Material and Methods: We retrospectively evaluated the age, gender, mechanism of trauma, direct presentation to our clinic, localisation of the injury, additional injury and surgical treatment information in twelve patients (one girl, eleven boys) with urethra and bladder neck injury due to trauma between 2009 and 2014.Results: The mean age was 9.1±3.7 years . There was an urethral stricture due to a traffic accident in eight cases, fall injury in two cases, gunshot wound in one case, and industrial accident in one case. The injury was in the posterior urethra in seven, in the bladder neck in one and in the penile urethra in four cases. Three of the patients with posterior urethral injury had presented to us first, but four patients were initially operated at another center. The patient with bladder neck injury had been operated on at another center but referred to our hospital because of continuing drainage. We repaired the anterior side of the bladder. All three patients with posterior urethral injury were operated at least twice at another center and referred with urethral stricture. While two of the cases were reoperated, one of them had spontaneous urination with internal urethrotomy and dilation. A patient who directly presented to our center was treated with endoscopic catheterization and dilation. The other case healed with the use of buccal mucosa
Other ID | JA95RC77BJ |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2016 |
Submission Date | August 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 10 Issue: 3 |
The publication language of Turkish Journal of Pediatric Disease is English.
Manuscripts submitted to the Turkish Journal of Pediatric Disease will go through a double-blind peer-review process. Each submission will be reviewed by at least two external, independent peer reviewers who are experts in the field, in order to ensure an unbiased evaluation process. The editorial board will invite an external and independent editor to manage the evaluation processes of manuscripts submitted by editors or by the editorial board members of the journal. The Editor in Chief is the final authority in the decision-making process for all submissions. Articles accepted for publication in the Turkish Journal of Pediatrics are put in the order of publication, with at least 10 original articles in each issue, taking into account the acceptance dates. If the articles sent to the reviewers for evaluation are assessed as a senior for publication by the reviewers, the section editor and the editor considering all aspects (originality, high scientific quality and citation potential), it receives publication priority in addition to the articles assigned for the next issue.
The aim of the Turkish Journal of Pediatrics is to publish high-quality original research articles that will contribute to the international literature in the field of general pediatric health and diseases and its sub-branches. It also publishes editorial opinions, letters to the editor, reviews, case reports, book reviews, comments on previously published articles, meeting and conference proceedings, announcements, and biography. In addition to the field of child health and diseases, the journal also includes articles prepared in fields such as surgery, dentistry, public health, nutrition and dietetics, social services, human genetics, basic sciences, psychology, psychiatry, educational sciences, sociology and nursing, provided that they are related to this field. can be published.