Arabs, being one of the core members of the multinational structure of the Ottoman Empire, became influenced by nationalism at the end of the 19th Century. During the First World War, propaganda by foreign states enticing Arabs to establish an independent state reached its climax. As a matter of fact, Britain convinced the Emir of Mecca, Sharif Hussein, to revolt against the Ottoman Empire by promising the administration of a wide geography where the Arabs lived, and the “Hejaz revolt” began in June 1916. After the Ottoman Empire was defeated, the Sharif had requested the British to honour their promises and presented their demands to the Paris Peace Conference. Amidst various minorities vying for Ottoman territory, the Sharif rebranded his demands as “Arab Demands.” However, Britain and France, proved to be the decisive factor in reshaping the region.
The aim of this study is to reveal how the demands of the Sharif were expressed on behalf of all Arabs at the Paris Peace Conference and to determine to what extent they achieved their goals. This study, in which Arab demands and the attitudes of Western states are comparatively examined, uses qualitative analysis methods and utilises local and foreign literature on the period
Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısı içerisindeki unsurlardan biri olan Araplar, 19. yüzyılın sonlarından itibaren milliyetçilik akımının etkisinde kalmışlardır. Bu süreçte yabancı devletlerin Araplara yönelik propagandaları ve bağımsız Arap devletinin kurulması yönündeki teşvikleri, Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla daha da artmıştır. Özellikle İngiltere, Arapların yaşadığı geniş bir coğrafyanın yönetimini vadettiği Mekke Emiri Şerif Hüseyin’i, Osmanlı Devleti’ne isyan etmeye ikna etmiş ve neticede Haziran 1916’da Hicaz İsyanı başlamıştır. Osmanlı Devleti’ni, Birinci Dünya Savaşı’nda ek bir gaile olarak uğraştıran bu isyan, Osmanlı Devleti’nin mağlup olup bölgedeki hâkimiyetini kaybetmesiyle yeni bir siyasi sürece kapı aralamıştır. Böylece savaş sonunda Şerif ailesi, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istemiş ve Paris Barış Konferansı’na taleplerini sunmuştur. Birçok azınlık unsurun Osmanlı topraklarından pay almak için mücadele ettiği bu ortamda Şerif ailesinin talepleri, uluslararası siyasette “Arap Talepleri” haline dönüştürülmüştür. Ancak coğrafyanın şekillenmesinde İngiltere ve Fransa’nın belirleyici olduğu ve Arap taleplerinin büyük ölçüde geçersiz bırakıldığı görülmektedir. Bu makalenin amacı da Şerif ailesinin Hicaz İsyanı karşılığındaki taleplerinin Paris Barış Konferansı’nda nasıl bütün Araplar adına dile getirildiğini ortaya koymak ve hedeflerine ne denli ulaştıklarını tarafların bakış açılarını dikkate alarak tespit etmektir. Arap talepleri ve Batılı devletlerin tutumlarının karşılaştırılmalı ele alındığı çalışmada, nitel analiz yöntemi kullanılmış; yerli ve yabancı literatürden istifade edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations (Other), Political History (Other) |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.