İran sahası Türk devletlerinde Farsçanın yaygınlığı ve geçerliliğine ilişkin bir hayli çalışma mevcutsa da Türkçenin iletişim, yazışma, sanat ve diplomasi dili olarak durumuna ilişkin yayın yok denecek kadar azdır. Oysaki Türk soylu hanedanların İran’da siyasi yönetimi uzun süre elinde bulundurması, Türkçenin doğal bir şekilde aristokrasi ve saraya özgü prestijli bir dil olmasını beraberinde getirmiştir. Bu duruma bir dış gözlemci olarak Avrupalılar, seyahatname ve yazılarında dikkat çekmektedir. Ayrıca tarihî kroniklerde dağınık bir şekilde yer alan kayıtlar, Avrupalıların gözlemlerini doğrulamaktadır. İran tarihinde Türkçenin; saray teşkilatı, ordu ve kamusal alanda en görünür olduğu zaman aralığı Safeviler dönemine denk düşmektedir. Kızılbaş Türkmenlerin kurduğu bu devlette Safevi şahları tarafından Türkçeye dinî ve siyasi işlevi de bulunduğu için ayrı bir önem atfedilmiştir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Isfahan’daki Safevi sarayında Türkçenin konumunu Avrupalı seyyah ve diplomatların verdiği bilgiler ve tarihî kronikler ışığında ortaya koymaktadır. Söz konusu kaynaklar incelendiğinde Safeviler döneminde Türkçenin tahmin edilenin aksine Isfahan’da ayan, eşraf, devlet adamı ve asker gibi üst tabakanın konuştuğu geçer bir dil olduğu görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 126 Sayı: 249 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.