Doğu Akdeniz’in Kıbrıs’tan sonraki ikinci büyük adası özelliğine sahip olan Girit Adası 200 yılı aşkın bir süre boyunca Türk yurdu özelliği taşımıştır. 6 Eylül 1669 tarihinde Osmanlı Devleti hâkimiyetine giren Girit’teki ayrılıkçı isyanlar Osmanlı’nın son dönemlerinde sıklıkla görülmüş ve özellikle Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından bu isyanların sayıları ve tahribat düzeyi de artmıştır. Belirtilen saldırıların bir adım ötesinde patlak veren savaş 1896-1897 yılları boyunca sürmüş ve Osmanlı Devleti, Yunanistan’a karşı önemli bir askerî başarı elde etmişse de adadaki askerî başarı, siyasî yönüyle desteklenemediği için Osmanlı Devleti savaşarak aldığı, savaşarak koruduğu Girit Adasını, masa başında elden çıkarmak durumunda kalmıştır. Girit Türklüğünün, bağımsız bir Türk devletinin sınırları içerisinde dinlerini, dillerini, kültürlerini özgürce yaşatan Girit Mübadili Türkler kadar talihli olmayan önemli bir kesimi daha bulunmaktadır ki onlar da Girit Muhaciri Türklerdir. Girit Muhaciri Türklerin günümüzdeki nüfusları yaklaşık 17.000 kişiden oluşmaktadır. Belirtilen nüfusun 9.000’i Lübnan’da, 8.000’i de Suriye’de yaşamaktadır. Makalemiz, Sultan Abdülhamid Han zamanında, Girit’in Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasının akabinde, olası saldırılara karşı kendilerinin can güvenliğini muhafaza etmek için buraya gönderilmiş olan Girit Muhaciri Lübnanlı ve Suriyeli Türkler ile onların dilleri üzerine odaklanmış olup 2013 yılı Ocak, Şubat ve Mayıs ayları içerisinde bölgede gerçekleştirilen saha çalışmasına dayanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2015 |
Submission Date | July 23, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 4 Issue: 6-7 |
Journal of Endangered Languages (JofEL)
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivatives 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) International License.