Modernity is a project that promises to increase human being’s level
of welfare and make him happier and peaceful by illuminating life in the
light of wisdom and science. However, shortly after, the negative effects
of this understanding, which is based on the aim of understanding and
guidance of life only by depending on rationality, appeared as problems
like rural-urban migration, modern city life, fear of unemployment,
individual’s drifting into the loneliness in crowds. The identity seek and
spurt in order to gain a place in society for person who tries to explain
the meaning of life inquiringly, is remarkable too. Moreover, individual,
who withdraws into himself mostly by being uncomfortable in his own
skin and being alienated from life, does not rely on administrative system,
falls from power of struggling against capitalism, and does not look at the
future with hope. The relation of the increasing psychological disorders
with all these factors is accepted scientifically.
Nilgün Marmara (1958-1987), who earns reputation in modern times,
was a poet who did not accept the social-cultural and political problems
of her era and became alienated from society. In her poems, although she
seems to express her personal thought and feelings, she actually reflects
her deep anxiety and uneasiness about society. With announcing her
pains of existence in almost every line she wrote and choosing suicide
at a young age, today especially arouse young reader’s curiosity. The
intention of this study is revealing the reasons of her being in a borderline
case and her suicide by determining Marmara’s existential problems with
reference to her poems.
Modernite, hayatı aklın ve bilimin ışığıyla aydınlatarak insanın
refah düzeyini yükseltmeyi ve onu daha mutlu ve huzurlu kılmayı
vaat eden bir projedir. Fakat sadece rasyonaliteye bağlı kalarak hayatı
anlama ve yönlendirme çabasına dayanan bu anlayışın çok geçmeden
olumsuz etkileri kırsaldan kente göç, modern kent yaşamı, işsizlik ve
bireyin kalabalıklar içinde yalnızlığa sürüklenmesi gibi sorunlar olarak
belirmiştir. Hayatı sorgulayarak anlamlandırmaya çabalayan bireyin
kimlik arayışı ve toplum içinde kendine bir yer edinebilmek için
gösterdiği olağanüstü çaba da dikkat çekicidir. Ayrıca, kendine ve hayata
yabancılaşarak çoğu zaman içine kapanan birey, yönetim sistemlerine
güvenmemekte, kapitalizm karşısında mücadele etme gücünü yitirmekte
ve geleceğe ümitsiz bakmaktadır. Gittikçe artan psikolojik rahatsızlıkların
tüm bu saydığımız etkenlerle ilişkisi bilimsel olarak kabul edilmektedir.
Modern zamanlarda ismi duyulan Nilgün Marmara (1958-1987),
yaşadığı devrin sosyal, kültürel ve siyasi olumsuzluklarını kabullenemeyip
topluma yabancılaşan bir şairdir. Şiirlerinde, her ne kadar bireysel
düşüncelerini ve hislerini ifade eder gibi görünse de aslında topluma dair
duyduğu derin kaygı ve huzursuzluğu da yansıtır. “Varoluş ızdırabı”nı
yazdığı hemen her dizede duyurması ve genç yaşta intiharı seçmesi ile
bugün özellikle genç okurların ilgisini çekmektedir. Bu çalışmanın amacı,
şiirlerinden hareketle Marmara’nın varoluşsal sorunlarını tespit ederek
onu, sınır durumuna ve intihara götüren nedenleri açığa çıkarmaktır.
Nilgün Marmara aydınlanma modernite varoluş intihar birey şiir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 19, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |