Urfalı Yûsuf Nâbî, hikemî tarzın öncüsü olan 17. yüzyıl Osmanlı sahası divan
şairidir. Nâbî, hamisi Mustafa Paşa’nın ölümünden sonra henüz bilinmeyen sebeplerle
İstanbul’dan uzaklaşıp Halep’e yerleşmiş, burada yaşadığı dönemlerde sekiz
yaşındaki oğlu Ebu’l-Hayr için divan edebiyatının önde gelen pend-name örneklerinden
biri olan “Hayri-name” -ya da halk arasında bilinen ismiyle “Hayriye”- adlı
eserini kaleme almıştır. Söz konusu eser, sekiz yaşındaki bir çocuğun anlayabileceği
üsluptan ve içerikten oldukça uzak, sosyal ve siyasal eleştiriler barındıran bir kitaptır.
Mesnevide oğluna, hayatta karşılaşacağı hemen her konuda öğütler veren Nâbî, aile
konusunda da tavsiyelerde bulunmuş; evlilik, eş seçimi, aile hayatı, cariye ve çocuk
sahibi olmak gibi meselelere oldukça geniş bir yer ayırmıştır.
Makalemizde Nâbî’nin aile ile ilgili fikirlerini tespit ve tahlil etmeyi amaçladık.
Ulaşacağımız sonuçların 17. Yüzyıl Osmanlısında Müslüman aile yapısını tespit etmede
küçük de olsa bir katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Makale boyunca “Hayriye”
adlı mesnevinin fikir yönünü inceleyip estetik boyutlarına değinmekten olabildiğince
kaçınacağız.
Nâbî’nin aile konusunda ne düşündüğünü tespit etmek için metinden ilgili beyitleri
fişleyip gruplandıracak, her gruptaki beyti tek tek inceleyip genel bir sonuca
ulaşmaya çalışacağız. Çalışmamız boyunca daima iki soruyu göz önünde bulunduracağız:
Nâbî bu konuda “ne” düşünüyor? Nâbî bu konuda “neden” böyle düşünüyor?
Makalemizde Nâbî’nin fikirleri temel olarak üç başlık altında incelenecektir: 1)
Evlilik, 2) Neslin Devamı, 3) Aile Fertleri.
In the Ottoman Empire, there were a lot of people who belong to different nations
and religions. So, there were a lot of family structures. For understanding Ottoman’s
family, we have to study about these religions’ and nations’ thought about family structures.
Also, we can use books written by Ottoman’s intellectuals. Nâbî’s “Hayriye”
is one of them.
Yûsuf Nâbî is from Urfa and he is one of the most well-known poets in the 17th
century. He is the pioneer of hikemî style in the divan poetry. He wrote a lot of books.
Some of them are: “Turkish Divan, Persian Divançe, Hayriyye, Hayrâbâd, Sûr-name,
Terceme-i Hadîs-i Erba’în, Fetih-name-i Kamaniçe” and “Zeyl-i Siyer-i Veysî”.
Yûsuf Nâbî wrote his book “Hayriyy”e for his son Ebu’l-Hayr. This book is a
kind of mesnevi and it has got 1647 couplets. “Hayriye” is an advice book; so, it is
a didactic work. But, it is more than an advice book. Yûsuf Nâbî criticizes social and
political issues in the book. However, his criticism is veiled because public was under
political pressure. So, Yûsuf Nâbî couldn’t criticize society and politics openly. On
one hand Yûsuf Nâbî gives some advices to his son Ebu’l-Hayr to what he should do
in the future about life, on the other hand he criticise society and politics. One of the
main issues of “Hayriye” is family. Yûsuf Nâbî gives a lot of advices to his son about
family. Nâbî gives advices about how Ebu’l-Hayr should choose his wife and how he
should get married. Also, Nâbî gives some opinions about features of ideal female
slave, children’s stiuation in the family and sex.
In this article, we will search Nâbî’s thought about family. For this aim, we will
use “Hayriye”.
There are two questions which we want to search: What does Nâbî think about
family and why does he think like that?
There are three basic subjects in this article: 1) Marriage, 2) Continuation of
Generation, 3) Members of Family.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 44 |