Since the 13th century, in the lower parts of Harezm and Sirderya, the
transition period in the character as a continuation of Karakhanid Turkic,
partly under the influence of the local dialects of Oghuz (Turkmen) and
Kipchak, is called “Harezm Turkish”. The most prominent common
features of the Harezm period works are that they contain the linguistic
features of Oghuz-Turkmen and Kipchak Turkish together with Eastern
Turkish. One of the works written in Harezm Turkish, which has a mixed
language feature, is Hüsrev ü Şîrîn, which was translated from Persian by
Kutb between 1340-1342 in the first half of the 14th century. The mesnevi
named Ḫüsrev ü Şîrîn was written in the 12th century by Genceli Nizamî,
one of the most important names in Persian literature. The Hüsrev ü Şîrîn
of Kutb was copied in 1383 by a Kipchak Turk, Berke Fakih. This copy is
registered with number 312 at the Paris Bibliothèque Nationale. Among the
works written in the Harezm area, Kutb’s Hüsrev ü Şîrîn has an important
place. Kutb’s Ḫüsrev ü Şîrîn is a love mesnevi. It differs from other works
of the period in terms of its subject. Ananiasz Zajączkowski was the first
to study on this work. Zajączkowski published the transcribed text and
facsimile of the work in 1958, and the dictionary of the work in 1961. The
transcribed text was also published by Hacıeminoğlu. There are different
opinions about the language of the work. It is noteworthy that in addition
to general language features of Harezm Turkish, it has Oghuz features as
well. In this study, the phonetic and morphological features of Oghuz in
Ḫüsrev ü Şîrîn were examined. The phonetic and morphological features
of Oghuz language and examples of vocabulary, which are determined in
Hüsrev ü Şîrîn, are shown by giving the line numbers mentioned in the
text published by Hacıeminoğlu.
XIII. yüzyıldan itibaren Harezm ve Sirderya’nın aşağı kesimlerinde,
kısmen Oğuz (Türkmen) ve Kıpçak yerli ağızlarının etkisi altında ve Karahanlı
Türkçesinin devamı niteliğindeki geçiş dönemine “Harezm Türkçesi”
denir. Harezm dönemi eserlerinin en belirgin ortak özellikleri Doğu
Türkçesi ile birlikte Oğuz-Türkmen ve Kıpçak Türkçesi dil özelliklerini
bir arada barındırmasıdır. Karma dil özelliğine sahip Harezm Türkçesiyle
yazılmış eserlerden biri de XIV. yüzyılın ilk yarısında, 1340-1342 yılları
arasında Kutb tarafından Farsçadan Nizamî’nin aynı adlı eserinden tercüme
edilmiş olan Hüsrev ü Şîrîn’dir. Ḫüsrev ü Şîrîn adlı mesnevi, Fars
edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Genceli Nizamî tarafından
XII. yüzyılda yazılmıştır. Kutb’un Hüsrev ü Şîrîn’i bir Kıpçak Türkü olan
Berke Fakih tarafından 1383 yılında istinsah edilmiştir. Bu nüsha, Paris
Bibliothèque Nationale’da 312 numara ile kayıtlıdır. Harezm sahasında
yazılan eserler arasında Kutb’un Ḫüsrev ü Şîrîn’inin önemli bir yeri vardır.
Ḫüsrev ü Şîrîn bir aşk mesnevisidir. Konusu bakımından devrin diğer
eserlerinden ayrılmaktadır. Eser üzerinde ilk çalışmayı Ananiasz Zajączkowski
yapmıştır. Zajączkowski, 1958 yılında eserin transkripsiyonlu
metnini ve tıpkıbasımını, 1961 yılında ise sözlüğünü neşretmiştir. Ḫüsrev
ü Şîrîn’in transkripsiyonlu metnini Hacıeminoğlu da yayımlamıştır.
Eserin dili hakkında farklı görüşler vardır. Harezm Türkçesinin genel dil
özelliklerinin yanı sıra Oğuzca özellikler de taşıdığı dikkati çekmektedir.
Bu çalışmada, Ḫüsrev ü Şîrîn’de yer alan Oğuzca ses ve şekil özellikleri
incelenmiştir. Hüsrev Şîrîn’de tespit edilen Oğuzca ses ve şekil özellikleri
ile söz varlığına dair örnekler, Hacıeminoğlu tarafından yayımlanan metinde
geçtiği mısra numaraları verilerek gösterilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 52 |