Günümüzde boşanma, yaygın bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanma, eşlerden birinin boşanma kararı almasıyla beraber aile birliğinin son bulmasıdır. Zaman içerisinde artış gösteren boşanma, pek çok sıkıntı ve zorluğu beraberinde getirmektedir. Türkiye’de yaşanan boşanma oranlarının da gün geçtikçe arttığı görülmektedir. Boşanma öncelikle boşanan bireyleri, dolaylı olarak da toplumu olumsuz etkilemektedir. Çocukların boşanma durumuna hazırlıklı olmamaları ve anne babalarıyla olan bağlarının kopması söz konusu olduğu için çocuklar, bu durumdan çok daha fazla etkilenmekte ve yaşadıkları olumsuz durumlar sonucunda sosyal uyum problemleri yaşamaktadır. Bu makale, boşanmış aile çocuklarının sosyal uyum süreçleri ile dindarlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan bir araştırmadır. Makalede ayrıca araştırmaya dâhil olan katılımcıların demografik özellikleriyle (cinsiyet, aile gelir düzeyi, aile eğitim durumu, ikamet edilen yer, birlikte yaşanılan kişi) boşanma sonrası uyum düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. 12-17 yaş aralığındaki boşanmış aile çocuklarından oluşan 111 kişilik bir örneklem grubuyla yapılan araştırmada; “Dindarlık Ölçeği”, “Boşanma Sonrası Uyum Ölçeği” ve araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde istatistik paket programı kullanılmıştır. Tespit edilen bulgulara göre boşanma sonrası uyum ve dindarlığın bazı alt boyutlarında anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Boşanma sonrası uyum ile dindarlık ölçekleri boyutlarının birbiriyle olan ilişkisine bakıldığında, boşanmış ailelerin çocuklarının dindarlık düzeyi ile boşanma sonrası uyum düzeyi arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Çatışma ve kötü uyum, sosyal destek ile iman-dini duygu-etki arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanırken; depresyon ve anksiyete ile iman-dini duygu-etki boyutu arasında; çatışma ve kötü uyum, depresyon ve anksiyete, sosyal destek ile ibadet arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. Dindarlık bağımsız değişkeninin, bağımlı değişken olan boşanma sonrası uyum üzerine etkisi olup olmadığına ilişkin analizde ise herhangi bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Dindarlığın, boşanma sonrası uyum boyutları üzerine etkisi olup olmadığına ilişkin analizlerde çatışma ve kötü uyum boyutunun dindarlık üzerinde etkisi olmadığı tespit edilirken; depresyon ve anksiyete ile sosyal destek boyutlarının dindarlık üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır.
Today, divorce is a common situation. Divorce means the end of family unity when one of the spouses decides to divorce the other. Divorce, which has increased over time, brings many troubles and difficulties. It is seen that the divorce rates in Turkey are increasing day by day. Divorce primarily affects the divorced individuals and indirectly the society. Since children are not prepared for the divorce situation their ties with their parents are severed, they are affected beyond measure by this situation and experience social adaptation problems as a result of the negative situations they experience in this process. This article is a research conducted to determine the relationship between the social adaptation process of the children from divorced families and their level of religiosity. The article also examined the relationships between the demographic characteristics of the participants (gender, family income level, family education level, place of residence, cohabitants) and their post-divorce adjustment levels. "Religiosity Scale" and "Post-Divorce Adjustment Scale" and the Personal Information Form developed by the researcher were used in the study conducted with a sample group of 111 children between the ages of 12 and 17 from divorced families. In the analysis of the obtained data; statistical package program was used. According to the findings, significant relationships were found in some sub-dimensions of post-divorce adjustment and religiosity. Considering the relationship between post-divorce adjustment and religiosity scales; There isn’t any relationship between the level of religiosity of the children of divorced families and the level of adjustment after divorce. While it was determined that there was a significant relationship between conflict and poor adjustment, social support and faith-religious emotion-effect, there was a significant correlation between depression and anxiety and faith-religious emotion-effect dimension, conflict and poor adjustment, depression and anxiety, social support and worship. Not any relationship was found. In the analysis of whether the independent variable of religiosity had an effect on the dependent variable, post-divorce adjustment, it was seen that religiosity had no effect on adjustment after divorce. In the analyzes regarding whether religiosity has an effect on post-divorce adjustment dimensions, it is seen that conflict and poor adjustment dimensions have no effect on religiosity, while depression and anxiety and social support dimensions have a positive effect on religiosity.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | December 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 5 |
Turkish Journal for the Psychology of Religion (TJPR) is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).