İran’ın Tus şehrinde 450/1058’ de dünyaya gelen Gazali’nin asıl adı Muhammed b. Muhammed’dir. Künyesi Ebû Hâmid olan Gazali’nin “Hüccetü’l-İslâm” ve “Zeynüddîn” lakapları da mevcuttur. Hem batı dünyasında hem de İslam dünyasında tanınan bir bilgin olan Gazali, mantıktan felsefeye, İslami ilimlerden psikolojiye, sosyolojiden hukuka pek çok alanda düşünce üreten ilim ve düşünce adamıdır. İfade etmiş olduğu fikirler ve yazmış olduğu kitaplarla pek çok kişinin düşünce dünyasını etkilemiş ve onlara ilham kaynağı olup ufuklarını genişletmiştir. Öyle ki Gazali, düşünce ve eserleriyle halen daha birçok kişi üzerinde tesirini devam ettirmektedir. O, pek çok alanda etkili olduğu gibi İslam psikolojisinde de etkili olmuş ve İslam psikolojisinin temellerini atan bilginler arasına adını yazdırmıştır. Yaşamış olduğu tecrübeleri kendisi gibi bir başkasının da yaşayabileceğini düşünerek özelden genele çıkarım yapmak suretiyle teoriler ortaya atmıştır. Gazali, İslam psikolojisi alanında ilk dönem bilginler arasında en sistematik açıklama ve tanımlamalar yapan isimlerden biridir. Pek çok eserinde ‘nefs, kalp, akıl, ruh’ kavramlarına yer verip bunları sistemli bir şekilde ele almıştır. Eserlerinde akıl, nefs, nefsin mertebeleri, kalp ve ruhu aynı anlamda kullandığı gibi farklı anlamlarda da kullanmıştır. Ona göre bahsedilen lafızlardaki çokluk manadaki çokluğu beraberinde getirmemektedir. Bu sebeple de ona göre kalp, nefs, nefsin mertebeleri ve akıl farklı lafızlar olsa da anlamları birdir. Gazali’ye göre bu kavramların gerçek anlamlarını pek az kişi elde edebilmektedir. Gazali’ye göre bu kavramların gerçek anlamlarına ulaşabilmek için üzerinde düşünülmeli ve derin çalışmalar yapılmalıdır. Gazali’nin en büyük amacı “marifetullah”tır. Kişinin marifetullaha ulaşabilmesi için öncelikli olarak iyi bir şekilde kendisini tanıması gerekir. Gazali’nin bu düşüncesi kendi kişisel tecrübelerinin ürünüdür. Gazali, kendi tecrübi bilgileri ile ilahi kaynaklı bilgilerini harmanlayarak pek çok psikolojik görüş bildirmiştir. Bu makalede, görüşleriyle hem İslam hem de batı dünyasının dikkatini çeken Gazali’nin, insanın kendini bilmesinin gerekliliğinden bahsederken değinmiş olduğu akıl, kalp, ruh, nefs ve nefsin mertebeleri ve bu kavramların birbiriyle ilişkisi konusundaki psikolojik görüşleri detaylıca ele alınmıştır.
Born in 450/1058 in the city of Tus, Iran, al-Ghazālī’s full name is Muhammad ibn Muhammad. Known by the epithet Abū Hāmid, he is also referred to as Hujjat al-Islām (The Proof of Islam) and Zayn al-Dīn (The Adornment of Religion). Al-Ghazālī is a highly esteemed scholar, celebrated both in the Islamic world and the West, with contributions spanning diverse fields such as logic, philosophy, Islamic sciences, psychology, sociology, and law. His profound ideas and influential writings have significantly shaped intellectual discourse, inspiring countless individuals and broadening their horizons. To this day, his thoughts and works continue to resonate deeply with scholars and thinkers alike. While his influence extends across numerous disciplines, al-Ghazālī is particularly recognized as a pioneering figure in Islamic psychology. By extrapolating his personal experiences to a broader context, he proposed theories with universal applicability. Among the early scholars in Islamic psychology, al-Ghazālī is notable for offering some of the most systematic explanations and definitions in the field. His works frequently engage with core concepts such as nafs (self/soul), qalb (heart), ʿaql (intellect), and rūh (spirit), examining them with exceptional depth and clarity. In some cases, he used these terms interchangeably, while in others, he assigned them dis-tinct meanings. According to him, the multiplicity of terms does not necessarily entail a multiplicity of meanings. For al-Ghazālī, qalb, nafs, its various levels, and ʿaql are distinct in terminology yet unified in essence. However, he emphasizes that understanding their true meanings is a privilege afforded to only a few individuals. Achieving such comprehension requires deep contemplation and rigorous investigation. Al-Ghazālī’s ultimate aim was maʿrifatullāh (knowledge of God). He asserted that self-awareness is a fundamental prerequisite for attaining divine knowledge. This conviction was deeply informed by his own life experiences. By integrating his empirical knowledge with divinely revealed insights, al-Ghazālī articulated numerous psychological principles. This article provides a comprehensive exploration of al-Ghazālī’s views on the necessity of self-awareness and his systematic treatment of the interrelations among ʿaql, qalb, rūh, nafs, and its various levels. These discus-sions, which have drawn considerable attention from both Islamic and Western scholars, are examined within the broader framework of al-Ghazālī’s intellectual contributions.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology of Religion |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 29, 2024 |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | June 7, 2024 |
Acceptance Date | November 14, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 10 |
Turkish Journal for the Psychology of Religion (TJPR) is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).