Yağlı tohumlu bitkiler insan ve hayvan beslenmesinin yanı sıra enerji sektöründe kullanılması ve yoğunlukla dış ticarete konu olması bakımından stratejik ürünlerdir. Türkiye’de yağlı tohumlu bitkilerin üretimi yurt içi kullanıma yetmemekte ve ihtiyaç duyulan ürünler ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de yeterlilik derecesi düşük olan ve dış ticaret açığının her yıl arttığı yağlı tohumlu bitkilerin rekabet gücü analiz edilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC)’den elde edilen veriler kullanılarak, Türkiye’nin yağlı tohumlarda rekabet gücü Balassa’nın Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlük İndeksi (RCA), Vollrath’ın Göreli İhracat Avantajı İndeksi (RXA) ve Laursen’in Açıklanmış Simetrik Karşılaştırmalı Üstünlük İndeksi (RSCA) kullanılarak 2010-2021 yılları için hesaplanmıştır. Son beş yıl (2017-2021) ortalamasına göre Türkiye’nin yağlı tohumlarda yeterlilik derecesi %49’dur. Yine son beş yıl ortalamasına göre yağlı tohum dış ticaret açığı 1 milyar 625 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu süreçte dış ticaret açığı %37.63 artmıştır. Türkiye’nin rekabet gücü indeks değerleri ortalaması RCA ve RXA için 0.36, RSCA için ise -0.48 olarak hesaplanmıştır. Türkiye’nin yağlı tohumlarda herhangi bir karşılaştırmalı üstünlüğünün olmadığı ve rekabette dezavantaja sahip olduğu tespit edilmiştir. Dünya pazarında ise Brezilya, Arjantin, Ukrayna ve Bulgaristan’ın yüksek derecede karşılaştırmalı üstünlüğünün olduğu belirlenmiştir. Türkiye’de rekabet gücünün artması için yağlı tohumlarda üretimin artırılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra yağlı tohumlarda uygulanan mazot-gübre ve prim desteği, cari fiyatlarla artarken reel fiyatlarla azalmaktadır. Destek tutarları her sene enflasyonun üzerinde belirlenmelidir. Böylece ekim alanlarını genişletecek desteleme politikalarının uygulanmasıyla üretim artışı sağlanacak, yeterlilik derecesi yükselecek, dış ticaret açığı azalacak ve dolayısıyla rekabet gücü artacaktır.
Oilseed crops are strategic crops in terms of human and animal nutrition, their use in the energy sector, and being subject to intensive foreign trade. In Türkiye, oilseed crop production is insufficient for domestic use and the needed products are met through imports. This study aims to analyze the competitiveness of oilseed crops with low self-sufficiency in Türkiye, where the trade deficit is increasing every year. Using data from the TurkStat, the FAO and the ITC, Türkiye's competitiveness in oilseeds was calculated for the years 2010-2021 using Balassa's Revised Comparative Advantage (RCA), Vollrath's Relative Export Advantage (RXA) and Laursen's Revised Symmetric Comparative Advantage (RSCA). According to the average of the last five years (2017-2021), Türkiye's degree of sufficiency in oilseeds is 49%. In this period, the foreign trade deficit in oilseeds increased by 37.63% to 1 billion 625 million dollars. Türkiye's average competitiveness index values were calculated as 0.36 for RCA and RXA and -0.48 for RSCA. It is determined that Türkiye has no comparative advantage in oilseeds and a competitive disadvantage. Brazil, Argentina, Ukraine and Bulgaria have a high comparative advantage in the world market. To increase competitiveness in Türkiye, production of oilseeds should be increased. In addition, diesel-fertilizer and deficiency payment support for oilseeds increases in current prices but decreases in real prices. Support amounts should be determined above inflation every year. Thus, implementing support policies that expand the cultivation areas will increase production, increase the degree of sufficiency, reduce the trade deficit and thus increase competitiveness.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Agricultural Economics (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |