Cervantes, "Tajo‟dan Paktolo‟ya" uzanan Akdeniz‘i en iyi anlatan yazardır diyebiliriz.
Braudel‘den çok önce yapıtlarında "Eski Göl"den ticaret savaş ve büyük kültür alış-veriş alanı
olarak söz eder. Parnasos‟a Yolculuk‟ta Akdeniz‘de oluşan melez kültürün taşıyıcıları olarak
"kötü şairler"i gösterir. La gran sultana‘da İber Yarımadası‘ndan gelen antikahramanlarının
Osmanlı topraklarındaki yükselişlerini, kahramana dönüşümlerini konu eder.
Ressamla yazarı, resimle yazıyı bir tutan Cervantes, La gran sultana‘da, derin anlamı
oluşturmak için görsel sanatlara özgü "göz aldatmacası" tekniğini kullanır. Bu teknikten yapı-
şifre oluşturmak / yapı-şifre sökmek, oyun kişilerinin gerçek/öteki kimliklerini (Eski
Hıristiyan/Yeni hıristiyan) gizlemek/açıklamak için yararlanır. Aynı amaçla, resim ve diğer
görsel sanatlarda kullanılan bir diğer tekniğe, ışık-gölge (claroscuro) oyununa başvurur; iki
anlam katmanı oluşturur. Birincisinde komik, eğlendirici, yüzeysel, yanıltıcı olanı, ikinci
katmanda ise örtük, karanlık, tarihsel olanı resmeder; İstanbul sokaklarından Topkapı sarayına
dek uzanan istihbarat ağını gözler önüne serer.
Akdeniz Canavarı Cervantes La gran sultana‘da okurun/seyircinin dikkatini
Catalina‘nın dinini, adını değiştirmemek için gösterdiği direnç, Sultan‘a olan duygusal uzaklığı
ile Sultan‘ın Catalina‘ya gösterdiği tolerans ve duyduğu aşk üzerine çeker. Bu
karşıtlıktan/gerilimden yararlanarak sürekli bir katmandan diğerine geçer. Bu gelgitlerin
sonucu olarak yeni bir oyun kişisi ("Osmanlı İspanyol") doğar. Cervantes kaşla göz arasında
melez gibi görünen bu yeni kahramanın ne Osmanlı/Müslüman ne de İspanyol/Hıristiyan
olmadığını gösterir. Anlaşıldığı üzere Eski Ahit‘te dayanarak Eski Hıristiyan/Yeni Hıristiyan
kavramlarını tersine çevirir.
Cervantes La Gran Sultana “Osmalı İspanyol” göz aldatmacası kimlik Eski Hıristiyan/Yeni Hristiyan
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2011 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 16 |