Sedef Ecer’in E-Mülteci adlı oyunu göç ve mültecilik kavramlarını sosyal medya ve sosyal medyanın bireyler üzerindeki gücü üzerinden irdeler. Oyun iltica etmek zorunda kalan üç kadının trajedisini Adorno ve Horkheimer’ın tanımladıkları kültür endüstrisi kavramı açısından sahneye aktarır. Oyunda sınırların ve siyasi yapıların ortadan kalktığı bir distopya ortamı mevcuttur ve bu dünyada e-mülteci nokta kom adlı internet sitesi yansıtıldığı şekliyle göçmenlerin ve mültecilerin kurtarıcısı ve kültür endüstrisinin en önemli temsilcisi olmuştur. Anlatıcı görevi de gören E-Kaçakçı göçmenlerin yol göstericisi gibi yansıtılsa da aslında oyundaki yeni dünya düzeninin temsilcisidir. Sosyal medyanın hâkim olduğu oyun dünyasında göç olgusu e-mülteci nokta kom ve e-Kaçakçının gücü ve konumu üzerinden metalaştırılmakta ve kültür endüstrisinin bir parçası haline getirilmektedir. Bu bağlamda, bu makalenin amacı Sedef Ecer’in E-Mülteci adlı oyununu Adorno ve Horkheimer’ın kültür endüstrisi kavramı üzerinden incelemek ve göçmenlik ve mültecilik sorunlarının bir eleştiri yöntemi olarak nasıl popüler kültürün bir öğesi haline getirildiğini tartışmaktır.
Sedef Ecer’s E- Mülteci (E-Refugee) is a play that examines the concepts of emigration and refugee from the perspective of social media and its influence on individuals. The play reflects the tragic story of three women who have been forced to emigrate through the means of Adorno and Horkheimer’s suggestion of the culture industry. Ecer depicts a dystopia-like world in which political structures have been diminished, and a website called e-mülteci nokta kom is presented as the saviour of the refugees. In the play, in which social media is presented as the ultimate power and leader, e-mülteci nokta kom and e-Kaçakçı are defined as the two significant characters in the play. By means of these two, emigration has been commodified and turned into a part of the culture industry. In this regard, this paper aims to analyse Sedef Ecer’s E- Mülteci (E-Refugee) through Adorno and Horkheimer’s discussion of the culture industry and to discuss how emigration and the status of refugees have been turned into an element of popular culture with the intention of the criticism of the problem.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 27, 2025 |
Submission Date | December 2, 2024 |
Acceptance Date | April 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 40 |