Although the teaching of Turkish as a second language and as a foreign language shows similarities in many areas, there is a major difference between them. The social contexts and cultural dimension of the language come to the fore if it is learned as a second language; because, the language is learnt in that culture as a second language. Thus, the people who have a second language are more advantageous than the other who learns the same one as foreign language. In this study, it is aimed to identify and classify the language usage of 10 foreign undergraduate students in ÇOMÜ. The study was designed as a case study. Data of the study is obtained from semi-structured interviews conducted with advanced foreign students and diaries that were kept for 30 days of their lives. In the study, 1165 expressions were reflected into the diaries of advanced foreign students. According to the analyses conducted by three experts in the area, the most difficult expressions that give difficulties to the students are idioms (f= 458), allusion (f = 288), metonymy (f = 166) and double-entendre (f=105). Apart from these, students have faced some figures of speech in the daily life such as hyperbole, simile, metaphor, identification, kind assumption, proverbs, repetition, inquiry, interjection, symmetry, open metaphor, amphibology and riddles. This case has suggested that the literary language should be also used along with idioms, proverbs and expressions in the teaching of the second language. In the interviews conducted, it has been indicated that the language of Turkish is rich in terms of the idioms and the advance foreign students always face these idioms, they are frequently surprised by the sarcastic use of the language and sometimes ridiculed by the misunderstandings and they also stated that Turkish has a high expression of power
Türkçenin ikinci dil olarak öğretimi ile yabancı dil olarak öğretimi birçok konuda benzerlik gösterse de temel bir konuda farklılık gösterir. İkinci dil ediniminde dilin sosyal bağlamı ve kültür boyutu ön plana çıkmaktadır. Çünkü ikinci dil ediniminde dil, o kültürün içerisinde öğrenilir. Dolayısıyla ikinci dil edinenler, yabancı dil öğrenenlere göre çok daha avantajlı bir duruma gelmektedir. Bu çalışmada ÇOMÜ’de öğrenim gören 10 yabancı uyruklu öğrencinin anlamlandırmakta zorlandıkları dil kullanımlarının tespiti ve sınıflandırılması amaçlanmıştır. Araştırma, durum çalışması (case study) olarak desenlenmiştir. Çalışmanın verileri, ileri düzey dil yeterliliğine sahip yabancı uyruklu öğrencilerin 30 günlük bir zaman diliminde tuttukları günlükler ve onlarla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerden elde edilmiştir. Çalışmada yabancı uyruklu öğrencilerin günlüklerine 1165 ifade yansımıştır. Üç alan uzmanı tarafından yapılan analizde öğrencileri anlam bakımından en çok zorlayan kullanımların deyimler (f= 458), kinayeler (f=288), ad aktarmaları (f=166) ve tevriyeler (f=105) olduğu görülmüştür. Bunların dışında öğrenciler, mübalağa, teşbih, kapalı istiare, irsal-i mesel, teşhis, hüsn-i talil, tezat, tekrir, istifham, nida, tenasüp, açık istiare, ibham, lügaz gibi söz sanatları ile günlük hayatta karşılaşmışlardır. Bu durum, ikinci dil öğretiminde deyimlerin, atasözlerinin, kalıp sözlerin yanı sıra edebî dilden de yararlanmak gerektiğini ortaya koymuştur. Yapılan görüşmelerde, ileri düzey dil yeterliliğine sahip yabancı uyruklu öğrenciler, Türkçenin deyim zenginliğine sahip bulunduğunu ve sürekli bunlarla karşılaştıklarını, kinayeli dil kullanımlarının onları sıklıkla şaşırttığını, yanlış anlaşılmaların gülünç durumlara neden olduğunu ve genel olarak da Türkçenin anlatım gücünün oldukça yüksek olduğunu belirtmişlerdir.
Anahtar Sözcükler: İkinci dil olarak Türkçe öğretimi, dil kullanımları, kültür, söz sanatları.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 11, 2015 |
Submission Date | October 11, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 |