İnsan geçmiş şimdi ve gelecek düzlemini içerisinde barındıran bir varlık konumundadır. Bu nedenle de dünyalık yaşamında geçmişten aldıklarını şimdide yaşarken kendi deneyimlerini de geleceğe aktarır. Bu aktarım aslında bir tür dünyaya tutunma çabasıdır. Bu çaba ise kimlik tanımlamasının sınırları dâhilindedir. İnsan, kendi kimliğini kanıtlamak isterken çevresine ve özellikle de kendinden sonra gelenlere deneyimlerini aktararak bir bilinç oluşturmak ister. Kendi neslinin devamını sağlayacak olan kadınlar ise özellikle bu görevin üstlenicisidir. Bireysel kimliğini toplumsal kimlikte bütünleştiren kadınlar gelecek inşasında etkin rol oynarlar. Gelecek nesillerin milli kimlik kazanımlarını aile temelinde ilk dokunuşlarla sağlayan kadınlar, olumlu ya da olumsuz olarak yeni nesillerin öncüsü konumundadır. Ömer Seyfettin hikâyelerinde milli bilinç ve kimlik inşası kavramları temel izleklerdendir. Toplumun geleceğine yön veren kadınlar, Primo Türk Çocuğu, Fon Sadriştayn’ın Oğlu, Fon Sadriştayn’ın Karısı, Piç, Harem ve Zeytin Ekmek hikâyelerinde hem olumlu hem olumsuz yönleriyle ele alınır. Bir anne olarak kadının çocuğun kimlik inşası sürecindeki etkisi de bu hikâyelerde gözler önüne serilir. Anahtar Sözcükler: Değer aktarımı, kimlik, anne, Ömer Seyfettin, hikâye.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2015 |
Submission Date | January 12, 2016 |
Published in Issue | Year 2015 |