11th Century was very impressive in terms of cultural developments along with the momentum-gaining developments in the military and politics in Turkish history. Being contemporary of Divânü Lügâti’t Türk (the compendium of the turkic dialects), the masterpiece named Kutadgu Bilig has been complemented in this era in Kashgar (1069-1070). Yusuf Has Hacip has penned this written work which has been written initially after the adoption of Islam by the Turks, in 6645 couplets in Karakhanid Turkish, the only known written language by the time. In the work described an ideal state that is how it should be. Kutatgu Bilig is one of the most valuable resources illuminating issues of jurisdiction and legislation of Turkish culture. Therefore, over thousands of studies which are recognized by the world of science has been conducted since 1825. Kutatgu Bilig was always found worth studying in terms of its language as well as being studied in philosophical, political, religious aspects. In every period of the Turkish literature, numerous repetitions were utilized in order to ensuring harmony, consolidating the meanings, strengthening, enriching the concepts and also facilitating to remain in memory. Many studies have been made relating these formations which are purported by the terms “atf-ı tefsirȋ” in Ottoman, “hendiadyoin, reduplication dual” in English, “Verdoppelung, Zwilligsformen, hendiadyoin” in German, “redoublement, hendiadyoin” in French, on historical texts as well as on idioms and proverbs. In ancient Göktürk texts we frequently come across hendiadyses like “altun kümüş” (gold, silver), “arkış tirkiş” (caravan convoy), “at kü” (name, fame), “kurt koŋuz” (bugs and insects) and “yabız yablak” (wretched and miserable). Also in Uighur Turkish texts we see examples like “akuru akuru” (slowly, quietly), “asan tükel” (safe and sound) “birin birin” (one by one). In today’s Turkish idioms, innumerable hendiadyses keep on using like “aşağı yukarı (roughly), borç harç (by borrowing and difficultly), köşe bucak (nook and cranny), paldır küldür (headlong)”. Respectable amount of hendiadyses are found also in this work which is one of the two masterpieces of Karakhanid Turkish. Unlike the Divânü Lügâti’t Türk, nature imitating hendiadyses are not encountered. The hendiadyses are formed through the stereotypes and treated as a unitary word which cannot be divided and locations of the words cannot be altered. Alongside the hendiadyses highly successfully used in the work, by multiplexing and expanding the words occurred in them, tripartite, quadripartite word groups or even groups having five parts have been produced. Building by augmenting the hendiadyses, these structures are not as consistent as the hendiadyses themselves. Peculiar to this work, this can be seen as a self-trial. Because as in hendiadyses, in tripartite and quadripartite word groups, no nature-imitating words were used and it is preferred to arrange the synonyms or words in close meanings or equivalent in apprehension, according to an acoustic concordance ranking. This arrangement is not as robust as in the hendiadyses. Because it is not impossible to come across an altered placement of words in the multipartite word groups in various couplets. Kerime Üstünova has identified 445 tripartite word groups in modern Turkish and 45 in Dede Korkut Epic. And we have identified 43 tripartite word groups used with nouns and 16 with verbs. It is evident that, usage of the hendiadyses and multipartite word groups is a phenomenon showing a course of development in both historical dialects and literary works. These multiple repetitions in words which are usually built up with words akin to nouns show in lean, derived or suffixed forms. Concrete, nouns, politics, military, kinship names, nature and color names and metals are the fields which the noun-akin repetitions are used. The repetitions with opposite meanings in the hendiadyses cannot be observed in multipartite word groups. This is also impossible logically. Multipartite word groups composed by synonyms can also be built up with verbs, albeit they are rare. Besides the usage of structures with the grammatical moods, there also usages with adjective-verb structures, with prepositions and conjunctions exist. It is not considered strange the word groups having five parts to subsume the whole couplet and to make complete sentences.
11. yy., Türk tarihi açısından askerî ve siyasal gelişmelerin ivme kazandığı bir dönem olduğu kadar kültürel gelişmelerle de göz doldurmaktadır. Divânü Lügâti’t Türk'le çağdaş olan Kutadgu Bilig adlı başyapıt, bu dönemde Kaşgar’da tamamlanmıştır. (1069-1070)
Yusuf Has Hacip, İslamiyet’in Türkler tarafından kabulünden sonra kaleme alınan bu ilk yazılı eseri, 11.yy.ın bildiğimiz tek yazı dili olan Karahanlı Türkçesi ile 6645 beyit olarak yazmıştır. Eserde ideal bir devletin nasıl olması gerektiği betimlenir. Kutadgu Bilig, Türk kültürünün yargı ve yasa konularını aydınlatan en değerli kaynaklardan biridir. Bu yüzden bilim dünyasınca tanıdığı 1825'den beri, üzerinde binlerce çalışma yapılmıştır.
Kutadgu Bilig, felsefi, siyasi, dinî açılardan incelendiği gibi dili açısından da her daim incelenmeye değer bulunan bir eser olmuştur.
Türk Edebiyatının her döneminde hem ahenk sağlamak, anlamı pekiştirmek, güçlendirmek ve kavramı zenginleştirmek amacıyla hem de hafızada kalmasını kolaylaştırmak amacıyla çeşitli tekrarlardan yararlanılmıştır. Osmanlıcada “atf-ı tefsirȋ”, İngilizcede “hendiadyoin, reduplication dual”, Almancada “Verdoppelung, Zwilligsformen, hendiadyoin”, Fransızcada “redoublement, hendiadyoin” terimleriyle karşılanan bu oluşumla ilgili ülkemizde hem tarihi metinler üzerinde hem de deyimler ve atasözleri üzerinde birçok çalışma yapılmıştır.
Göktürk metinlerinde “altun kümüş” (altın gümüş), “arkış tirkiş” (kervan kafile), “at kü” (ad ün), “kurt koŋuz” (börtü böcek), “yabız yablak” ( sefil ve perişan) vb. birçok ikilemeye rastlamaktayız. Uygur Türkçesi metinlerinde de “akuru akuru” (yavaşça, sessizce), “asan tükel” (sağ ve selamet) “birin birin” (birer birer) gibi örnekler bulunmaktadır. Bu gün de deyimlerde “aşağı yukarı, borç harç, köşe bucak, paldır küldür” gibi sayısız ikileme kullanılmaya devam etmektedir.
Karahanlı Türkçesinin iki başyapıtından biri olan bu eserde de hatırı sayılır ölçüde ikilemeye rastlanmaktadır. Divânü Lügâti’t Türk'ten farklı olarak, tabiat taklidi ikilemelere rastlanmaz. Kalıplaşma yoluyla oluşan ve tek bir sözcük gibi işlem gören ikilemeler bölünemez ve sözcüklerin yeri değiştirilemez. Eserde son derece başarılı olarak kullanılan ikilemeler yanında ikilemelerde geçen sözcüklerin genişletilmeleri yoluyla üçlemeler, dörtlemeler hatta beşlemelerle de yapılmıştır. İkilemelerden artırılarak elde edilen bu yapılar ikilemeler kadar kalıcı değildir. Bu eserde geçerli olmak üzere, bir tür yazarın kendisini denemesi gibi de görülebilir. Çünkü üçleme ve dörtlemelerde de ikilemelerde olduğu gibi tabiat taklidi kelimeler kullanılmamış eş veya yakın anlamlı kelimelerin veya anlam dairesi içinde eş değerliliği olan kelimelerin belirli bir akustik tercih sırasıyla bir araya getirilmesi tercih edilmiştir. Bu sıralama da ikilemelerde olduğu kadar sağlam değildir. Çünkü üçlemelerdeki sıralamanın değiştirilerek değişik beyitlerde karşımıza çıkması da söz konusudur.
Kerime Üstünova, bu günkü Türkiye Türkçesinde 445 üçleme; ayrıca Dede Korkut Destanları’nda da 45 üçleme belirlemiştir. Biz de isimlerle kullanılan 43 ve fiillerle kullanılan 16 üçleme tespit ettik. Anlaşılan o ki; ikilemeler ve artanlarının kullanımı hem tarihî lehçelerde hem de tarihî edebî eserlerde kullanılan ve gelişim seyri gösteren bir olgudur.
Daha çok isim soylu kelimelerle yapılan bu çoklu tekrarlar; yalın, türemiş, hâl ekleri almış formlarla karşımıza çıkmaktadır. Somut, soyut isimler, siyaset, askerlik, akrabalık adları, tabiat ve renk adları, madenler isim soylu tekrarların kullanıldığı alanlardır. İkilemelerde görülen zıt anlamlı tekrarlar, üçleme ve dörtlemelerde görülemez. Buna mantıken de imkân yoktur. Eş anlamlı tekrarlarından oluşan üçlemeler ve dörtlemeler daha az sayıda olmak kaydıyla fillerle de yapılmıştır. Fiillerle oluşturulan yapıların istek ve tasarlama kipleri ile kullanımları yanında sıfat fiil kuruluşundaki yapılar, edatlı ve bağlaçlı kullanımlar da bulunmaktadır. Beşlemelerin genellikle beytin tamamını kapsamaları ve cümle kuruluşunda oluşları yadırganmaz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2014 |
Submission Date | June 19, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 3 Issue: 2 |