Dede Korkut Kitabı, yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından Türk dili ve edebiyatının en seçkin eseri olarak kabul edilmektedir. Eserde her birine “boy” denilen 12 destansı hikâye bulunmaktadır. Söz konusu destansı hikâyelerde esas itibarıyla Oğuz Türklerinin yaşayış ve inanışına, mücadelelerine ve geçmişine dair bilgiler yer almaktadır. Dede Korkut Kitabı, bünyesinde barındırdığı zengin sözcükler, deyimler, vecizeler, atasözleri, alkışlar (dualar), kargışlar (beddualar), övgüler, sövgüler, yergiler… ile de ayrı bir değer taşır. Dede Korkut Kitabı bugün bilinmeyen, kullanım sıklığı az olan pek çok sözcüğün ve sözcük öbeğinin tanıklanmasına da kaynak oluşturmuştur. Bu makalede Dede Korkut Kitabı’nda geçen ve seslenme ögesi olarak kullanılan “boy” sözcüğünden hareketle bugüne kadar kökeni ve yapısı hakkında farklı görüşler ileri sürülen “bo”, “bu”, “abo”, “abu…” seslenmelerinin kökeni ve yapısı açıklanmaya çalışılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Dede Korkut Kitabı, “bod”, “boy”, seslenme, bo, bu, abo, abu… seslenme ögeleri.
Dede Korkut Kitabı “bod” “boy” seslenme bo bu abo abu… seslenme ögeleri
The Book of Dede Korkut is considered as the most prominent work of the Turkish philology by domestic and foreign researchers. There are 12 epic stories each called “boy” (tribe) in the work. The epic stories contain essentially information about the life, belief, fights and history of Oghuz Turks. The Book of Dede Korkut is of great value with the abundant words, idioms, quotes, proverbs, prayers, curses, compliments, swearwords, satires…included. The Book of Dede Korkut has created resource to identify plenty of words and phrases, that is unknown and of little us today. This essay explains the origin and structure of vocatives “bo”, “bu”, “abo”, “abu…” that is put forward different ideas about the origin and structure up to today with reference to the word “boy (tribe)” that is available in The Book of Dede Korkut and used as an vocative item.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2015 |
Submission Date | January 12, 2016 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 4 Issue: 4 |