Şişli, Türk romanında sıklıkla kötülük mekânı olarak kullanılmış ve Şişli’ye kötülükle ilgili yalancılık, hırsızlık vb. eylemleri çağrıştıran anlamlar yüklenmiştir. Bu makalede, Peyami Safa’nın Server Bedi takma adıyla kaleme aldığı ve ilk kez 1925 yılında kitap olarak basılan Zıpçıktılar’ında Şişli’nin bir kötülük mekânı olmasının sebepleri Henri Lefebvre’in mekânın toplumsal, ideolojik ve politik üretimi ilişkisiyle birlikte açıklanacaktır. Yaşamın ve mücadelenin sürdüğü her şey gibi mekân da politiktir. Mekânı dolduran insanlar ve nesneler yükledikleri jestlerle, kodlarla politik içeriği düzenlerler. Toplumsal ve tarihsel serüveni içinde daima dönüşüm hâlinde olan mekân, “bellek” sahibidir. Bu nedenle insan yeni bir mekâna dâhil olduğunda onun hafızasına göre şekillenir. Zıpçıktılar’da Şişli’nin toplum yapısı, mimarî unsurları ve temsil gücü mekâna kötücül güçler yüklemektedir. Şişli’ye adım atabilmek uğruna mazilerini öldüren insanlar, mekânın somut ve soyut imgeleriyle yüzleşirken aynı zamanda kendilerini şöhret, saygı ve para kazanma amacıyla süregelen çekişmelerin ortasında bulurlar. Her şeyin hızla değiştiği, zamanın akıp gittiği Şişli’de aidiyet elde etmek, girilen mücadelelerin zaferle sonuçlanmalarını gerektirir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2022 |
Submission Date | November 14, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 11 Issue: 2 |