Edebiyatın ana malzemesi olan insan, klasik metinlerde gerçek bir kimlikle ya da tasavvurî bir görünümle okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Şair, felsefesini aktarırken bu kimlikleri iki ayrı cepheye oturtarak kendi tarafını okuyucuya sezdirir. Anlatıda karşı cepheye konumlandırılarak kötümser bir bakışın ekseninde değerlendirilen kimlik/ler, idealin ya da sevilenin maddi veya manevi olarak uzağına layık görülür. Kimi kullanımlarda da herhangi bir taraf güdülmeden geleneğin takip edildiği izlenir. Kimi zaman da şair bu geleneğin dışına çıkarak kişilikleri yaşadığı deneyimlerle yorumlayabilmektedir. Bu çalışmada söz konusu kişiliklerden olan dinî ve etnik zümreler 16. yüzyıl şairi Gelibolulu Mustafa Âli’nin Divanı’nda tespit edilmiş ve tanık beyitlerle birlikte değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2022 |
Submission Date | May 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 11 Issue: 4 |