As it is the case in many areas, we frequently encounter many impasses and knots of
problems in the area of politics as well. It is a fact that every attempt to untie the knots leads
to breaks from the subject and insufficient justifications. The concept of love or friendship
continues to be one of these main problematical subjects in politics from Antiquity till today.
We observe that the term ‘love’ which come to the forein three main categories, friendly
love (philia), passionate love (eros) and divine love (agape) over time is founded conceptually
in Ancient Greece at first. The concept’s path to Islamic world via Neo-platonism can
be traced into two veins: the first one is love conceived as an ontological principle and the
second one is friendly love or friendship elaborated as a political principle. In the former
we can trace the concept of eros by starting from itssublimation to ideas of beauty-goodand
God in Plato, enterIslamic philosophers’ ontological theory of emanation through its transformation
into an ontological and mystical structure in Plotinus andfinally we can reach
the “divine love” of mystics and poets particularly. The latter is the path of “political love”
based on the Aristotle’s establishment of philia (friendship) as a political category and can
be traced through IbnMiskawayh and Tusi.
In this paper our aim is to analyze what exactly the political aspect of the concept of
love which is formed by Plato and Aristotle and which is made an inseparable part of the
tradition of Islamic political philosophy through the ideas Farabi means, how love, politics
and justice is related; in other words, how the concept of love is established as a political category.
Thus, we try to analyze to what extent the attempt called “politics of love and peace”
can be considered to be successful and consistent.
Birçok alanda olduğu gibi siyaset alanında da sıkça çıkmazlarla ve sorun yumaklarıyla
karşı karşıya kalırız. Düğümü çözmeye yönelik her denemenin beraberinde konudan kopmalara
ve yetersiz gerekçelendirmelere de yol açtığı bir vakıadır. Sevgi ya da dostluk kavramı
İlkçağdan günümüze siyasete eşlik eden böylesi ana sorunsallardan biridir. Zamanla
sevgi (philia), aşk (eros) ve ilâhî aşk (agabe) olarak üç ana kategoride gündeme gelen sevgi
sözcüğünün kavramsal temellerinin Antik Grekte atıldığına ve Yeni Platonculuk üzerinden
İslam dünyasına geçişte iki ana damar üzerinden yürüdüğüne şahit oluruz: ontolojik bir
ilke olarak kavranılan aşk ve daha çok siyasi bir ilke olarak geliştirilen dostluk/sevgi. Bunlardan
ilki Platon’daki idelere değin yüceltilen eros üzerinden hareket eden ve Plotinus’ta
ontolojik ve mistik bir yapıya evrilerek İslam siyaset felsefecilerinde südurcu varlık anlayışına
hayat veren ve akabinde bilhassa mistik düşünür ve şairlerde “ilahi aşka” vardıran koludur.
İkincisi ise philia’nın (dostluk) Aristoteles’te siyasi bir kategori olarak tesis edilmesine
binaen Farabi, İbn Miskeveyh ve Tusi üzerinden yürüyen “siyasi sevgi” koludur.
Bu yazıda amacımız, Grek dünyasında Platon ve Aristoteles tarafından biçimlendirilen
ve İslam dünyasında Farabi sayesinde İslam siyaset felsefesi geleneğinin ayrılmaz bir parçası
konumuna gelen sevgi kavramının siyasi boyutundan tam olarak ne anlaşıldığını, sevgiyle
adalet ve siyaset arasında nasıl bir bağ kurulduğunu yani sevginin siyasi bir kategori olarak
nasıl inşa edildiğini, diğer bir deyişle, “sevgi ve barış siyaseti” diye adlandırabileceğimiz
girişimin ne denli tutarlı ve başarılı olduğunu çözümlemeye çalışmaktır.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | January 18, 2018 |
Submission Date | November 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 8 |