Colin McGinn, zihin-beden probleminin doğalcı bir çözümü olduğunu düşünmesine karşın, bu çözümün sahip olduğumuz bilişsel yetilerin ötesinde olduğunu iddia etmektedir. “Transandantal doğalcılık” adını verdiği bu görüşe göre, beyin gibi biyolojik bir organdan bilinç gibi bir olgunun ortaya çıkmasına neden olan nitelik tümüyle doğaldır ancak ne algı yoluyla ne de içebakış yoluyla insanın bilişsel erişimine açıktır. Bu bağlamda zihin-beden problemi ontolojik değil epistemolojik bir problemdir. Öte yandan, McGinn’in bu doğalcı ve gizemci pozisyonu çeşitli biçimlerde eleştirilmektedir. Bu çalışmada Michael Vlerick ve Maarten Boudry tarafından öne sürülen ve temelde McGinn’in bilişsel kapalılık tezini hedef alan epistemolojik eleştiri ele alınacaktır. Bu eleştiriye göre, McGinn’in öne sürmüş olduğu gerekçeler bilişsel kapalılık tezini, yani bilincin kaynağına olan bilişsel erişimin olmadığını göstermekten uzaktır. McGinn’in gösterdiği şey yalnızca zihin-beden problemine ilişkin bir çözümün özne tarafından kavranamadığı ve anlaşılamadığı anlamına gelen psikolojik kapalılıktır. Ancak Vlerick ve Boudry’ye göre, psikolojik kapalılık bilişsel kapalılık için ne gerekli ne de yeterlidir. Bu bağlamda, bu çalışmada McGinn’e karşı sunulan bu itirazın, dayandırılmış olduğu “temsili anlama” kavramının bilişsel erişim için yetersiz olduğu ve “psikolojik anlama” olarak adlandırılan özneye içsel bir kavrayışın bilişsel erişim için gerekli koşul olduğu gösterilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 23, 2020 |
Submission Date | October 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 14 |