Despite the fact that more than three decades have passed since the “Desert Storm/Desert Shield”, which is the US’ first actual military intervention in the Middle East, the US’ ability to form grand military and security coailitions and sustain their success is still a unique example. While one superpower was in remission and the US’ interest in the region were in limbo, have the efforts to build “The biggest military and political coalition since WWII” been successful? This article aims to look at the consequences of President George H. W. Bush and his cabinet’s decisions and priorities while building a coalition and collective defense systems against Saddam Hussein. Among the participants of the Gulf Coalition, answers were sought to the questions of which countries triggered the changes, how they benefited, or why they agreed to join the coalition even though they had nothing to do with the region in the first place. The main purpose is to compare the reflections of the largest coalition formed by the USA after the Cold War on the security preferences of the participating country versus the US. The article first looks at the formation and expansion processes of the coalition from a theoretical perspective, and then focuses on evaluating the results and the differences between those who participated or did not participate and their reasoning while some of them were not even party to the conflict in the first place.
Üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına karşın, ABD’nin Ortadoğu’ya ilk resmi müdahalesi olarak tanımlanan Birinci Körfez Savaşı, ya da ABD Savunma Bakanlığı tanımlaması ile “Desert Storm/Desert Shield” sınır ötesi müdahalelerde koalisyon kurmanın ilk büyük örneği olarak tanımlanabilir. I. ve II. Dünya Savaşları sonrasında süper güçlerden birinin çözülme sürecinde olduğu, diğerinin de bölgesel ve küresel çıkarlarının doğrudan etkilendiği bir dönemde ABD’nin “en geniş koalisyonu” kurma çabaları başarılı olmuş mudur? Soğuk Savaş sonrası bir ilk niteliğindeki bu denli geniş bir koalisyon, daha sonra ABD’nin Ortadoğu, Afganistan, hatta Afrika’da yürüteceği bazı operasyonlar açısından askeri kabiliyet değerlendirmesi, riskin dağıtılması, maliyetlerin paylaşılması, bölgede yeni üsler kurma gibi konularda örnek teşkil etmiş; NATO şemsiyesi dışında operasyon yürütebilme, başka ülkelerin toprak bütünlüğü ve yönetimlerine müdahalede BM çatısının kullanımı, sınırlar ve yaptırımlar açısından içtihat oluşturmanın ve uluslararası dengelerde yeni arayışların da yolunu açmıştır. Bu makale, Başkan George H.W. Bush ve kabinesinin “koalisyon” ve “kolektif güvenlik” tercihlerinin dünya siyasetine ve güvenlik politikalarına etkisini araştırmaktadır. Körfez Koalisyonuna katılanlar arasında hangi ülkelerin nasıl değişimleri tetiklediği, kimin ne kadar kârlı çıktığı ya da bölgeyle hiç alakası olmadığı halde neden koalisyona katılmayı kabul ettiği sorularına yanıt aranmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Security Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |