The primary goal of this article is to elucidate Iran’s foreign policy by examining its economic, military, and social relations with other nations, particularly in the context of its impact on Turkey. The article employs the verstehende method, emphasizing the significance of geography and geopolitics in shaping Iran’s foreign policy. Following the Iranian Revolution in 1979, Ayatollah Khomeini diverged from Shah Mohammad Reza Pahlavi’s pro-American foreign policy, redirecting Iran’s focus in the Middle East towards the axis of the Shiite world. The foreign policy of the newly established Islamic Republic in the Middle East over the past two decades, in contrast to the previous regime, has become intricately linked with Turkey, which is celebrating its centennial year. Moreover, Iran and Turkey often find themselves at odds in their policies, leading to frequent clashes in the field. Iran aims to exert influence on neighboring countries and frequently employs sectarian dynamics. Simultaneously, while promoting the Islamic revolution domestically, Iran adopts a pragmatic approach to counter Western and non-Muslim influences, contributing to a complex dynamic between Eastern and Western powers. Our research findings indicate that since the conclusion of the Iran-Iraq War, Iran’s new foreign policy has had a profound impact on its global standing. Geography is destiny, but in the Middle East, the forces pulling the strings of this destiny are always changing.
Bu makaledeki amacımız İran’ın dış politikası, İran hükümeti ile diğer devletlerarasındaki ekonomik, askeri ve sosyal ilişkileri Türkiye’yi de etkileyen boyutuyla açıklanmaktır. Makalede verstehende yöntemi kullanılmıştır. Coğrafya ve jeopolitik İran’ın dış politikasını belirlemede çok önemli bir faktördür. 1979’daki İran Devrimi’nin ardından Ayetullah Humeyni, Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin Amerikan yanlısı dış politikasını terk etmiş ve Orta Doğu’daki varlığını Şii dünyası eksenini kuşatacak şekilde bir yönelime girmiştir. Eski rejim yerine yeni kurulan İslam Cumhuriyeti’nin Orta Doğu’daki son yirmi yıllık dış politikası, yüzüncü yılına giren Türkiye’yi yakından ilgilenmektedir. Ayrıca sahada İran ve Türkiye siyasetleri çoğu zaman çatışmaktadır. İran kendisini çevreleyen ülkelere mezhepsel dinamikler üzerinden sıklıkla tesir etmeye çalışmaktadır. Ülke kendi içinde İslami devrimi teşvik ederken, bir yandan da Batılı ve gayrimüslim etkileri ortadan kaldırmaya yönelik pragmatist bir tutum sergilemektedir. Bu ise Doğucular ile Batıcılar arasında sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden olmaktadır. Araştırma bulgumuz İran-Irak Savaşı’nın sona ermesinden bu yana İran’ın yeni dış politikası küresel konumu üzerinde dramatik bir etki yaratmaktadır. Coğrafya kaderdir, ama Orta Doğu’da bu kaderin iplerini çeken güçler her zaman değişir.
Bu makale için etik beyan gerekmemektedir.
-
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Sociology, Studies of Asian Society, Turkish Foreign Policy, Politics in International Relations |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 21, 2025 |
Submission Date | December 19, 2023 |
Acceptance Date | January 11, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 1 |