Symbolic stories appear as an important narrative form in philosophical style. The writers of the symbolic story, instead of the usual conceptual equivalents, transform the facts into other specific meanings depending on their use. In this context, Avicenna also lays out his grounding on moral subjectivity mostly through symbolic stories. Avicenna expanded his moral views, which he built based on the theory of soul, with the creativity of symbolic language, and brought them to the limits of the reasonableness-rationality format. In this context, unlike many philosophers before him, Avicenna did not explain factual reality only with conceptual analysis, but allowed it to be interpreted in accordance with the potential of the subject. Trying to build his moral subjectivity with a symbolic approach rather than objectification, the philosopher turned to principles in this context and based on this "journey". In this context, the stories voice the experience based on the perception of existence with a horizon that transcends the events described in the story. Our study, which centers on the stories of Ibn Sina's Hayy b. Yakzan, Salaman and Absal and Et-Tayr, indicates that his moral views can ultimately give horizon to the pluralist and integrative moral structures needed today.
Sembolik hikâyeler, felsefî üslûp içinde önemli bir anlatı biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sembolik hikâyeyi yazanlar, alışılagelmiş kavramsal karşılıklar yerine, kullanımına bağlı olarak olguları kendine özgü başka anlamlara dönüştürmektedir. Bu bağlamda İbn Sînâ da ahlâkî öznelliğe dair temellendirmelerini daha çok sembolik hikâyeler üzerinden ortaya koyar. İbn Sinâ, nefs teorisine bağlı olarak inşa ettiği ahlâkî görüşlerini sembolik dilin yaratıcılığı ile genişleterek makullük-rasyonellik formatının sınırlarına taşımıştır. Bu bağlamda İbn Sînâ kendinden önceki pek çok filozofun yaptığının aksine olgusal gerçekliği sadece kavramsal analizlerle izâh etmemiş onun öznenin potansiyeline uygun biçimde yorumlanmasına olanak sağlamıştır. Nesneleştirmeden ziyade sembolik bir yaklaşımla ahlâkî öznelliğini inşa etmeye çalışan filozof bu bağlamda ilkelere yönelerek bunu “yolculuk” üzerinden temellendirmiştir. Bu bağlamda hikâyeler, hikâyede anlatılan olayları aşan bir ufuk ile varlığın idraki üzerine kurulu tecrübeyi seslendirir. İbn Sînâ’nın Hayy b. Yakzan, Salaman ve Absal ve Et-Tayr hikâyelerini merkeze alan çalışmamız, nihai anlamda onun ahlâkî görüşlerinin bugün ihtiyaç duyulan çoğulcu ve bütünlükçü ahlâkî yapılara ufuk verebileceğine işaret etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | August 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.