Öz
İnsan, farkında olunsun veya olunmasın tüm tartışmaların odak noktasını oluşturur. Bu nedenle aslında her meselenin başlangıcında yer alır. İnsan hakkında yapılan tanımlamalar, bütün bir düşüncenin yönünü değiştirecek niteliktedir. Nitekim Batı düşüncesinde insanın özne olarak tanımlanması ile yaşanan kırılma ve dönüşüm bu durumun tipik bir göstergesidir. Tanrı’nın ve akabinde dinlerin konumu, insanın özne olarak değerlendirilmesiyle yeniden şekillenmiştir. İnsanın özneliği evrene bakışta da değişikliğe neden olmuştur. Fakat diğer tüm varlıkları kendisini merkeze koyarak değerlendirmesi, insanın karşı karşıya kalacağı problemleri ortadan kaldırmak şöyle dursun, despotizm, anlam yoksunluğu, doğaya tahakküm gibi olumsuz sonuçlara sebebiyet vermiştir.
Elinizdeki çalışma Taha Abdurrahman’ın teolojik-antropoloji çerçevesinde değerlendirilmeye uygun olan insan tanımına odaklanacaktır. Taha Abdurrahman’ın tanımı insanın özne olarak tanımlanmasıyla neticelenen seküler dünyanın bir eleştirisi üzerinde şekillenmektedir. Burada bir sınırlılığı dikkate aldığımızı belirtmek isteriz. Zira bir düşünür olarak Abdurrahman’ın fikriyatında insan tasavvuru merkezî bir noktadadır. Ancak onun insan tasavvuru çeşitli alt başlıkları kapsayan oldukça kapsamlı felsefi bir yorumdur. Bu nedenle biz ancak tanımına odaklanacağız. Zira tanım, tasavvurdan önce gelir. Nitekim tanımın netleşmesiyle tasavvurun anlaşılma imkânı artar. Bu noktada ayrıca yaptığımız diğer bir daraltmaya da işaret etmemiz gerekir. Bu çalışmada, düşünürün, Türkçeye Prof. Dr. Soner Gündüzöz tarafından çevrilen “Dinin Ruhu: Sekülarizmin Sığlığından İlahi Sözleşme ve Emanet Paradigmasının Enginliğine” olarak çevrilen eseri temel alınmıştır. Bu tercihin sebebi, eserin Taha Abdurrahman’ın sekülerleşme eleştirilerini ve insan anlayışını yoğun bir şekilde işlediği çalışma olmasıdır. Öncelikle, bir düşünür olarak Abdurrahman’ın fikriyatının İslam düşüncesindeki önemine değinilecek, ardından insan tanımındaki önemli noktalar tespit edilecektir. Bu gerçekleştirilirken modern dönemde insanın ve dinin geleceğine yönelik yaklaşımlarla bağlantısı ve çözümü ortaya konacaktır.
Öz
İnsan, farkında olunsun veya olunmasın tüm tartışmaların odak noktasını oluşturur. Bu nedenle aslında her meselenin başlangıcında yer alır. İnsan hakkında yapılan tanımlamalar, bütün bir düşüncenin yönünü değiştirecek niteliktedir. Nitekim Batı düşüncesinde insanın özne olarak tanımlanması ile yaşanan kırılma ve dönüşüm bu durumun tipik bir göstergesidir. Tanrı’nın ve akabinde dinlerin konumu, insanın özne olarak değerlendirilmesiyle yeniden şekillenmiştir. İnsanın özneliği evrene bakışta da değişikliğe neden olmuştur. Fakat diğer tüm varlıkları kendisini merkeze koyarak değerlendirmesi, insanın karşı karşıya kalacağı problemleri ortadan kaldırmak şöyle dursun, despotizm, anlam yoksunluğu, doğaya tahakküm gibi olumsuz sonuçlara sebebiyet vermiştir.
Elinizdeki çalışma Taha Abdurrahman’ın teolojik-antropoloji çerçevesinde değerlendirilmeye uygun olan insan tanımına odaklanacaktır. Taha Abdurrahman’ın tanımı insanın özne olarak tanımlanmasıyla neticelenen seküler dünyanın bir eleştirisi üzerinde şekillenmektedir. Burada bir sınırlılığı dikkate aldığımızı belirtmek isteriz. Zira bir düşünür olarak Abdurrahman’ın fikriyatında insan tasavvuru merkezî bir noktadadır. Ancak onun insan tasavvuru çeşitli alt başlıkları kapsayan oldukça kapsamlı felsefi bir yorumdur. Bu nedenle biz ancak tanımına odaklanacağız. Zira tanım, tasavvurdan önce gelir. Nitekim tanımın netleşmesiyle tasavvurun anlaşılma imkânı artar. Bu noktada ayrıca yaptığımız diğer bir daraltmaya da işaret etmemiz gerekir. Bu çalışmada, düşünürün, Türkçeye Prof. Dr. Soner Gündüzöz tarafından çevrilen “Dinin Ruhu: Sekülarizmin Sığlığından İlahi Sözleşme ve Emanet Paradigmasının Enginliğine” olarak çevrilen eseri temel alınmıştır. Bu tercihin sebebi, eserin Taha Abdurrahman’ın sekülerleşme eleştirilerini ve insan anlayışını yoğun bir şekilde işlediği çalışma olmasıdır. Öncelikle, bir düşünür olarak Abdurrahman’ın fikriyatının İslam düşüncesindeki önemine değinilecek, ardından insan tanımındaki önemli noktalar tespit edilecektir. Bu gerçekleştirilirken modern dönemde insanın ve dinin geleceğine yönelik yaklaşımlarla bağlantısı ve çözümü ortaya konacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | September 28, 2023 |
Publication Date | September 30, 2023 |
Submission Date | April 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.