Hint alt kıtası, küresel ölçekte en fazla müntesibi bulunan üçüncü din yani Hinduizm’in anavatanı olmasının yanında yoğun bir Müslüman kitleye de ev sahipliği yapmaktadır. Hint alt kıtasında Müslüman varlığının ilk görüldüğü zamanlardan itibaren Müslümanlar ve Hindular arasında yoğun etkileşimlerin olduğu, bu etkileşimlerin iki dinin mensuplarının birbirlerinin inanç, kültür ve hayat tarzı bakımından bazı öğeleri benimsemesi ile sonuçlandığı da bir hakikattir. Bu etkileşimler bazen olumlu ve ılımlı bir zeminde varlık gösterirken bazen karşılıklı gerilim ve çatışmalara sebebiyet vermiştir. Meydana gelen bu toplumsal gerginliği ve kutuplaşmaları ortadan kaldırmak için hemen her devirde yöneticilerce çeşitli yolların denendiği görülmüştür. Dinî ve kültürel anlamda birbirine uzak uçlarda görünen bu iki inancın mensuplarını birbirine yaklaştıracak yollar denenmiştir. “Ful Valon ki Sair” yani “Çiçekçilerin Alayı” Festivali bunun güzel bir örneğini teşkil etmektedir. İlk olarak hükümdar II. Ekber Şah (1760-1837) döneminde kutlanmaya başlanan bu festival sonraki süreçte Jawaharlal Nehru tarafından yeniden icra ettirilmiş, Müslüman ve Hindu halk arasındaki birlik ve beraberliğin tesisinin sağlanması amaçlanmıştır. Bu festival dinî olmaktan ziyade kültürel bir değer taşımaktadır ve hem Hindularca hem de Müslümanlarca kutlanarak içselleştirilmiştir. Devlet yöneticilerinin farklı kültür ve inanca sahip bir toplumu birleştirerek ayrılık ve nefreti ortadan kaldırmaya yönelik çabalarına dair nadide bir örnek olan bu festival birçok açıdan dikkate şayandır. İngiliz emperyalist yönetiminin bölgede baskın olduğu bir dönemde kutlanmaya başlanan, Hindu ve Müslüman inancını birleştirmekten ziyade birlikte sevinme ve kutlama yapmak amacına hizmet eden bu festivali Dinler Tarihi perspektifinden ele almak önemli ve gerekli bir hal almıştır. Bu çalışmada söz konusu festivalin Hindu ve Müslüman topluluklar tarafından tarihsel süreç içerisinde nasıl icra edildiği, tarihî, mukayeseli ve betimleyici yöntemler çerçevesinde ele alınacak; ayrıca konuya ilişkin bazı çağdaş analizlere de yer verilecektir. Araştırmanın günümüzde Hint alt kıtasında süregelen gergin Hindu-Müslüman ilişkilerine dair Türkiye’de ve uluslararası platformlarda yapılan çalışmalara katkı sağlayacak özgün bir eser olacağı kanaatindeyiz.
The Indian subcontinent, the homeland of Hinduism, the third most practiced religion in the world today, and home to the vast majority of its believers, also has a large Muslim population. It is also a fact that there have been intense interactions between Muslims and Hindus since the first Muslim presence in the Indian subcontinent, and that these interactions have resulted in the members of the two religions adopting certain elements of each other’s beliefs, culture and lifestyle. Sometimes these interactions have been positive and moderate, while at other times they have led to mutual tension and conflicts. It has been observed that various methods have been tried by the rulers in almost every era to eliminate this social tension and polarization. They have attempted to bring the adherents of these two faiths, which appear to be at different religious and cultural extremes, closer together. Phool Walon ki Sair, the Florists’ Procession Festival, is a perfect example of this. First celebrated during the reign of the ruler Akbar Shah II (1760-1837), it was later reintroduced by Jawaharlal Nehru to promote unity and solidarity between the Muslim and Hindu communities. This festival has a cultural rather than religious value and has been celebrated and internalized by both Hindus and Muslims. This festival, a rare example of state officials’ efforts to unite a community of diverse cultures and beliefs and eliminate division and hatred, is noteworthy in many respects. It has become important and necessary to examine this festival, which began to be celebrated during a period when the British imperialist rule was dominant in the region, and which served the purpose of rejoicing and celebrating together rather than uniting the Hindu and Muslim faiths, from the perspective of the History of Religions. In this study, how Hindus and Muslims have celebrated this festival from past to present will be discussed with a historical, comparative and descriptive method and some current analyses will be attempted. We believe that this study will be a noteworthy work that will contribute to the studies conducted in Türkiye and internationally on the ongoing tense Hindu-Muslim relations in the Indian subcontinent.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Studies in Religious Traditions (Excl. Eastern, Jewish, Christian and Islamic Traditions), Comparative Religious Studies |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | November 30, 2025 |
| Submission Date | August 30, 2025 |
| Acceptance Date | October 14, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: Özel Sayı |