Giriş: Çalışmanın amacı; COVID-19 salgını sürecinde 2-4 yaş çocuğu olan ebeveynlerin algılanan stres, çocuk yaşam kalitesi ile çocuklarda gözlemlenen ruhsal davranışlar ve sosyodemografik özellikler arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Yöntem: Kesitsel tipteki çalışmada, olasılıksız örneklem seçimi yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak; tanımlayıcı veri kayıt formu, algılanan stres ölçeği (ASÖ), çocuklar için yaşam kalitesi ölçeği (ÇİYKO) kullanılmıştır. ÇİYKO; fiziksel sağlık toplam puanı (FSTP), psikososyal sağlık toplam puanı (PSTP), çocuklar için yaşam kalitesi ölçeği toplam puanı (ÇİYKOTP) alt boyutlarından oluşmaktadır. Veriler Google Form aracılığıyla online anket ile toplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya 458 ebeveyn katılmış olup, %86,5’i anne, yaş ortalaması 31.73±5.15 ve %64,2’si üniversite ve üstü eğitime sahiptir. Çocukların %37,6’sı 4 yaşında ve %53,9’u kız’dır. Üniversite mezunu babaların çocuklarına göre, lise ve altı eğitim durumuna sahip babaların çocuklarında PSTP ve ÇİYKOTP ortalaması anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Ayrıca çalışan ebeveynin çocuklarında, çalışmayan ebeveynlerin çocuklarına göre PSTP ortalaması anlamlı olarak yüksektir (p<0.05). Çok değişkenli analizde; algılanan stres puanını öngörmede anlamlı olan değişkenler; ailesine bulaş kaygısının olması (β: -0,258, p<0,001), sinirlilik (β: 0,124, p<0,01), ebeveynin anne olması (β: -0,094, p=0,032), çocuğu yanındayken sosyal medya ya da TV haberleri karşısındaki tepkilerini kontrol etme (β: -0,100, p=0,021)’dir. FSTP puanını öngörmede anlamlı olan değişkenler; korkulu rüya/kabus (β: -0,099, p=0,037), çocuğu yanındayken sosyal medya ya da TV haberleri karşısındaki tepkilerini kontrol etme (β: 0,121, p=0,009)’dir. PSTP puanını öngörmede anlamlı olan değişkenler; babanın eğitimi (β: -0,142, p=0,001), sinirlilik (β: -0,093, p=0,046), uyku bozukluğu (β: -0,119, p=0,01), korkulu rüya/kabus (β: -0,131, p=0,003), kıskançlık (β: -0, 110, p=0,026), anti sosyal davranış (β: -0,162, p<0,001), sık el yıkama (β: -0, 146, p=0,001)’dir. ÇİYKOTP puanını öngörmede anlamlı olan değişkenler; babanın eğitimi (β: -0,133, p=0,002), yeme değişikliği (β: -0,104, p=0,030), korkulu rüya/kabus (β: -0,121, p=0,007), kıskançlık (β: -0, 117, p=0,019), anti sosyal davranış (β: -0,122, p=0,008), sık el yıkama (β: -0, 139, p=0,002), çocuğu yanındayken sosyal medya ya da TV haberleri karşısındaki tepkilerini kontrol etme (β: 2,116, p=0,035)’dir. Sonuç: Pandemi sürecinde ebeveynlerin yaşadıkları stres çocukların yaşam kalitesini etkilemektedir.
Introduction:This study aims to determine the relationship between the perceived stress levels of parents having children aged 2-4 years with the quality of life of their children, sociodemographic characteristics, and psychological behaviors observed in children during the COVID-19 pandemic. Method:In the cross-sectional study, 458 parents were enrolled using nonprobability sampling. As data collection tools; descriptive data recording form, perceived stress scale (PSS), and the Quality of Life Scale for Children (QoL-C) were used. QoL-C consists of subdimensions, physical health total score (PHTS), psychosocial health total score (PsychoTS) and the Quality of Life Scale for Children total score (QoL-CTS). Data were collected by online survey via Google Form. Results: The mean age of the parents was 31.73±5.15 years, 86.5% of the parents participating in the study were mothers, a total of 64.2% had higher education. 37.6% of the children were 4 years old and 53.9% were girls. PsychoTS and QoL-CTS were found to be significantly higher in children whose fathers had a high school education or less. In addition, the mean PHTS in children of working parents was significantly higher(p<0.05). In multivariate analysis, variables that were significant in predicting the perceived stress score were having anxiety about contagion to the family(β: -0,258, p<0,001), irritability(β: 0,124, p<0,01), parent being a mother(β: -0,094, p=0,032), and controlling their reaction to the news on social media or TV when their children were with them (β: -0,100, p=0,021). In addition, significant variables in predicting PHTS were having anxiety dream/nightmare (β: -0,099, p=0,037), and controlling their reaction to the news on social media or TV when their children were around (β: 0,121, p=0,009). Variables that were significant in predicting PsychoTS were father's education (β: -0,142, p=0,001), irritability(β: -0,093, p=0,046), sleep disorder (β: -0,119, p=0,01), anxiety dream/nightmare (β: -0,131, p=0,003), jealousy (β: -0, 110, p=0,026), anti social behavior (β: -0,162, p<0,001), and frequent hand washing (β: -0, 146, p=0,001). Variables that were significant in predicting the QoL-CTS score were father's education (β: -0,133, p=0,002), change in eating habits (β: -0,104, p=0,030), dream/nightmare(β: -0,121, p=0,007), jealousy (β: -0, 117, p=0,019), anti social behavior (β: -0,122, p=0,008), frequent hand washing (β: -0, 139, p=0,002), and controlling their reaction to the news on social media or TV when their children were around(β: 2,116, p=0,035). Conclusions: The stress experienced by parents during the pandemic affects the quality of life of children.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Orijinal Articles |
Authors | |
Publication Date | September 26, 2022 |
Submission Date | December 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 16 Issue: 3 |
English or Turkish manuscripts from authors with new knowledge to contribute to understanding and improving health and primary care are welcome.