There is a big difference between developed and developing countries in access to safe abortion services. Women in developed countries have had access to safe abortion services for at least half a century, whereas women in the majortiy of the developing countries, due to restrictive abortion laws, have been forced to either rely on unskilled person’s services or to terminate their pregnancies by themselves. Globally, we have been observing changes in abortion laws and regulations, some liberalizing and others restricting abortion services. In general, these changes have been positive developments resulting in increased access to safe abortion services. By the year 2011, sixty percent of the world’s population resided in the 73 countries where the laws allowed access to safe abortion services; while five countries restricted access to safe abortion for any reason. It should be noted that liberal laws alone do not guarantee access to safe services; poor and rural women all over the world including those living in countries with liberal abortion laws cannot obtain safe abortion services due to such factors as the conservative attitudes of the policy makers and managers, lack of awareness of the laws and/or biased (wrong) interpretations of the regulations by health personnel, economic reasons and difficulties in obtaining medical abortion pills. Therefore, liberal abortion laws should be enacted as a fundamental right but efforts should be maintained afterwards to create convenient conditions so that women can implement their rights. Based on the current evidence, restrictive abortion laws have little or no effect on the overall number of abortions but do increase unsafe abortions. Experience from all over the world has clearly showed that politicians and advocates of the anti-abortion laws are wrong when they argue that making abortion laws more restrictive will limit the numbers of abortions. On the contrary, evidence shows that when safe abortion services become more accessible, the number of overall abortions decreases as seen in Europe where the abortion laws are the most liberal: the number of abortions diminished from 7.7 million in 1995 to 4.2 million in 2008. Also, in general, a significant decrease in maternal deaths due to unsafe abortions has been observed in the years following liberalization of the abortion laws. Increased use of modern contraceptives is an important outcome of increased access to safe abortion which in turn reduces the incidence of unplanned, unwanted pregnancies. However, it should be remembered that contraception does not completely prevent pregnancies and unwanted pregnancies may occur among users of modern contraceptives as well. Therefore, obtaining access to safe abortion services is important even in countries where the use of modern contraceptives is high. Everyone, who respects women’s reproductive rights, as well as human rights, and who are committed to protect these rights should fight for women to have access to safe abortion services without any restriction, knowing that even under the best of conditions women may always need access to safe abortion.
Güvenli düşük hizmetlerine ulaşma açısından, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde kadınlar, en az yarım yüzyıldır sağlıklı ve güvenli gebelik sonlandırma hizmetlerine ulaşabilmekteyken, gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğunda (%56), güvenli düşüğü yasaklayan yasalar nedeniyle, eğitimsiz kişilere başvurmak zorunda bırakılmakta ya da kendi kendilerine gebeliklerini sonlandırmaya çalışmaktadırlar. Dünyada düşük yasaları ile ilgili liberalleşme veya kısıtlamalar getirme yönünde değişiklikler olmakla birlikte, genel olarak global açıdan bakıldığında güvenli düşük hizmetlerine ulaşmada olumlu gelişmeler olduğu görülmektedir. 2011 yılı itibariyle dünya nüfusunun 73 ülkeyi kapsayan yüzde 60’ı sadece istek üzerine sağlıklı ve güvenli düşük hizmetine ulaşabilirken; beş ülke, kadınlarına hiçbir koşulda isteyerek düşük olanağı tanımamaktadır. Ancak liberal yasalar hizmetlere ulaşma açısından yeterli olmamakta, birçok fakir ve gelişmekte olan ülkede kadınlar; yöneticilerin tutucu görüşleri, sağlık personelinin yanlı davranış ve yorumları, ekonomik nedenler ve düşük ilaçlarına ulaşımdaki güçlükler gibi nedenlerle güvenli düşük hizmeti alamamaktadırlar. Liberal düşük yasaları vaz geçilmez hak olarak kazanılmalı ama daha sonra kadınların bu haklarını kullanabilme koşullarının sağlanması açısından da çabalar sürdürülmelidir. Mevcut kanıtlara gore, kısıtlayıcı yasalar düşük sayılarını azaltıcı değil güvensiz düşük sayılarını artırıcı etkiye sahiptir ve dünya bütününde ülke deneyimleri bunu göstermektedir. Buna karşın, isteyerek düşük hizmetlerine ulaşım kolaylaştırılınca düşük sayıları artmak yerine azalmaktadır. Örneğin, isteyerek düşük yasalarının en liberal olduğu Avrupa’da 1995’de 7.7 milyon olan isteyerek düşük sayısı 2008’de yarı yarıya azalarak 4.2 milyona düşmüştür. Genellikle düşük yasalarının liberalleşmesini izleyen yıllarda düşüklere bağlı ölümlerde de büyük oranda azalmalar gözlenmektedir. Modern kontraseptif kullanımının yaygınlaştırılması, istenmeyen gebeliklerin ve düşüklerin önlenmesinde önemli bir araç olmakla birlikte, birçok faktöre bağlı olarak yöntem kullanan kadınlar arasında da istenmeyen gebelikler oluşabilmektedir. Bu nedenle yöntem kullanımının yüksek düzeyde olduğu gelişmiş ülkelerde de güvenli düşük hizmetlerine ulaşabilmek kadınlar için önemlidir. İnsan hakları yanı sıra, kadın ve üreme haklarına saygı duyan ve bu hakların çiğnenmemesi için çalışan herkes kadınların her zaman isteyerek düşük gereksinimleri olacağının bilincinde olarak, güvenli düşük hizmetine ulaşabilmelerini koşulsuz sağlama yolunda çaba harcamalıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2012 |
Submission Date | January 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 10 Issue: Özel Sayı |
TURKISH JOURNAL OF PUBLIC HEALTH - TURK J PUBLIC HEALTH. online-ISSN: 1304-1096
Copyright holder Turkish Journal of Public Health. This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.