Amaç: Bel ağrısında terapötik egzersizlere olan uyum, bireylerin uzun ömürlülüğünü, yaşam kalitesini ve sağlık bakım maliyetlerini önemli ölçüde etkileyebilir. Spesifik olmayan bel ağrısında, belirli hasta özellikleri ile egzersize olan uyumun özelliklerini ve ilişkisini açıklayan yeterli sayıda araştırma yoktur. Bu araştırma, (i) eğitim ile uyum arasındaki ilişkiyi, (ii) algılanan ağrı düzeyi ile uyum arasındaki ilişkiyi ve (iii) eğitim ve ağrı düzeyinin, egzersize olan uyumda anlamlı prediktörler olup olmadığını incelemeyi amaçlamıştır.
Yöntem: Bu çalışma, spesifik olmayan bel ağrılı 50 birey ile fizyoterapi polikliniği ortamında nicel araştırma olarak yapılmıştır. Toplanan veriler şunlardır: Sosyodemografik özellikler, Görsel Analog Skala (GAS) ile ölçülen ağrı seviyesi ve Egzersize Uyum Derecelendirme Ölçeği (EUDÖ) ölçülen egzersize olan uyum. Hipotez testleri için kullanılan istatistiksel yöntemler; (i) Küçük Bağımsız Örneklerde t testi, (ii) Pearson Korelasyon Katsayısı ve (iii) Doğrusal Regresyon Analizi.
Sonuçlar: Sonuçlar, (i) üniversite eğitimi almış kişilerde egzersize uyumun daha iyi olduğunu, (ii) artmış uyumun ağrı düzeyini azalttığını ve (iii) eğitimin daha güçlü bir prediktör olduğu durumlarda uyumu öngörmede, eğitimin ve ağrı düzeyinin önemli olduğunu göstermektedir.
Tartışma: Üniversite eğitimli kişiler terapötik egzersize daha yatkındır ve bu uyum fizyoterapi sonuçlarını belirler. Bu araştırmanın klinik uygulamaya katkısı, spesifik olmayan bel ağrısında egzersize uyum ve eğitim düzeyi ilişkisi ve doğası ve bunun fizyoterapi sonuçları üzerindeki önemli etkisine ilişkin bulguları yansıtmaktadır.
Purpose: Adherence to therapeutic exercises for low back pain can significantly impact longevity, quality of life, and health care costs. There is insufficient research describing the nature and relationship between specific patient characteristics and exercise adherence in non-specific low back pain (NSLBP). This research aimed to examine: (i) the relationship between education and adherence, (ii) the relationship between perceived pain level and adherence, and (iii) whether education and pain level are significant predictors of adherence.
Methods: Observational analytic research was conducted in a physiotherapy outpatient setting on a sample of 50 subjects with NSLBP. Data collected were: sociodemographic, pain level according to the visual analogue scale (VAS) and adherence measured by the Exercise Adherence Rating Scale (EARS). For hypotheses testing, statistical methods used were; t-test for small independent samples (i), Pearson correlation coefficient (ii) and linear regression analysis (iii).
Results: The results show that: (i) people with a college education are more adherent, (ii) increasing adherence reduces pain level, and (iii) education and pain level are significant in predicting adherence, where education is a stronger predictor.
Conclusion: College-educated persons are more prone to therapeutic exercise, and adherence determines physiotherapy outcomes. The contribution of research to clinical practice is reflected in the findings of the nature and relationship between education level and exercise adherence in NSLBP and its significant impact on physiotherapy outcomes.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Rehabilitation |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 34 Issue: 2 |